5 Ekim 2009 Pazartesi

Türkiye’ye bağlanalım

Türkiye’deki açılım, Kuzey Irak’ta sokaktaki insandan öğrencilere kadar herkesin gündeminde.

Süleymaniye Amerikan Üniversitesi’nde bir grup öğrenci ile Iraklı Kürt gençliğinin geleceğe bakışını tartıştık. İki toplum arasındaki önyargıların silinmesi için Türkiye ile diyalog ve ilişki kurmak isteyen Kürt gençliği, “demokratik açılım”a tam destek veriyor.
İşte mini açık oturumdan satır başları:
Bağımsızlık bir hayal
Tabeen Rauf (22 yaşında, iş yönetimi öğrencisi) 10 yıl önce Türklerin bize bakışı çok tuhaftı. Türkler; Kürtçe konuşan birini gördüklerinde, Kuzey Irak’taki Kürt bölgesinden birini gördüklerinde adeta sinirleniyordu. Bu hikayeleri biliyorum. Ama bugün bakın TRT Şeş var, devlet televizyonu Kürtçe yayın yapıyor. Nereden nereye gelindi. Türk hükümetinin son girişimi gösteriyor ki Türkiye’nin Kürtlere kültürünü ve dilini unutturma çabaları başarılı olmadı. O nedenle demokratik açılımı çok önemsiyorum. Eğer ortak bir çıkar olursa taraflar sorunlarını çözmek için daha çok uğraşacaktır ve bugün ortak bir çıkarımız var; ekonomi ve ticaret. Her Kürt bağımsızlık hayali kurar ama bunun olmayacağını biliyorum. Olmayacak çünkü Kürt bölgesinin denizlere açılma ihtimali yok, kapalı bir bölge ve tabiî ki komşuların hiçbiri bunu istemez. Benim tercihim aslında Kürt Bölgesi’nin Türkiye’nin bir parçası olması, Irak’ın değil. Çünkü Kürtler Türkiye’de daha güçlü olacaktır, Avrupa’ya yaklaşacaktır. Benim gibi düşünen çok arkadaşım var.
PKK savaşı bize taşımasın
Aram Othman (21 yaşında, bilgi teknolojileri öğrencisi) Türkiye, İran ve Suriye bizim bağımsızlık ihtimalimizden korkuyor. Aslında korkmakta haklılar çünkü ben şahsen bağımsızlıktan yanayım. Bir devletimiz olsun ve yöneticilerin hepsi Kürt olsun. Saddam döneminde Kürtçe eğitime bile izin yoktu. Tüm haklarımı sonuna kadar kullanabileceğim bir ülke istiyorum ama bunun yöntemi savaş olmamalı. Siyaset ve diplomasi ile bunu başarmalıyız. Mesela PKK’nın Türkiye’de şiddet kullanmasına karşıyım, özellikle de o savaşı buraya bizim sınırlarımız içine taşımalarına karşıyım. İki sene önce onlar yüzünden Türk ordusu bizim topraklarımızda sınır ötesi operasyonlar yaptı. Bunu istemiyorum.
Bu açılım yakınlaştırır
Banaz Ömer (19 yaşında, iş yönetimi) Hakların kazanılması için insanları öldürmeye karşıyım. PKK genç Kürtleri aldı ve savaşmaya zorladı. Haklarımızı demokratik yollar ile almaya çalışmalıyız. Türk hükümetinin demokratik açılım çalışması bence çok iyi bir başlangıç. Bence bu Iraklı Kürtlerin Türkiye ile yakınlaşmasını da olumlu yönde etkileyecek.
Oradaki Kürtler iç meseledir
Savbast Majid (23 yaşında, bilgi teknolojileri) Herşey konuşarak ve diplomatik yöntemler ile aşılabilir. Büyük Kürdistan sadece bir hayal. Bizim tek istediğimiz bölgemizin ve ülkemizin barış içinde olması ve ekonomik olarak gelişmesi. Bana göre Türkiye, Suriye ve İran’daki Kürtlerin durumu o ülkelerin iç meselesidir. Türk hükümetinin Demokratik Açılımı’nı takip ediyorum, çok iyi bir başlangıç olduğunu düşünüyorum. Ama Türkiye bunu burada bırakmamalı, mutlaka ileri götürmeli.
Suly’de Saddam sohbeti
Süleymaniye aslında kendi adını alan ve 1968 yılında kurulan üniversitesi ile yıllardır Irak’ın önde gelen şehirleri arasında. Ancak işgalin ardından 2004’de kurulan Amerikan Üniversitesi, şehre Sünni ve Şii bölgelerinden öğrencilerin ilgisini arttırmış. Adından da anlaşılacağı üzere üniversiteye ABD’nin büyük mali desteği var ancak sahibi Amerikan hükümeti değil. Üniversitenin Süleymaniye’de kurulmasının sebebi ise İngilizce konuşan Kürtlerin deyimi ile “Suly”nin hem tüm ülkedeki hem de Kuzey’deki en güvenli şehir olması. Yıllık ücret 10 bin dolar. Gençlerin genelde milliyetçi tarafları güçlü olsa da kendi toplumlarına yönelik eleştirel ve sorgulayan bakış açıları da gelişmeye başlamış. Bunlardan birisi de SIPA ve Reuters gibi uluslararası haber ajanslarının Irak’taki haberler için çalışmayı tercih ettiği serbest fotoğrafçılardan 27 yaşındaki Cemal Penjweny. Penjweny’nin üzerinde çalıştığı son projenin başlığı “Saddam burada”. Genç fotoğrafçının bu proje için çıkış noktası Iraklıların eski liderleri Saddam Hüseyin’le ile ilgili karmaşık duygularına ilişkin gözlemleri olmuş. Penjweny’ye göre Irak halkı bir taraftan Saddam’dan çok korkarken bir taraftan da gücüne hayranlık duyuyordu. Bu gözlemini test etmek için çantasında Saddam Hüseyin’in büyük portre fotoğrafları ile gezen Penjweny’nin Saddam fotoğrafı ile poz verme teklifini bugüne kadar Arap, Kürt ya da Şii hiçbir Iraklı reddetmemiş.
Din ve devlet işleri ayrılsın Bize bir Ata Kürt gerekiyor
Kuzey Irak’taki üniversite çağındaki Kürtlerin Türkiye’ye güncel ilgisi daha çok ekonomik olsa da daha ileri yaştakiler arasında farklı bakış açıları dile getirenler de var. Bağımsız film yönetmenliği yapan Kanakin doğumlu Miran Shawkat’e göre Türkiye’nin kendileri için en bir model olarak asıl önemi laik bir demokrasi olması. Shawkat, “Bizim de burada devlet ve din işlerini tamamen ayıracak birine, bir Ata Kürt’e ihtiyacımız var” diyor. Türkiye’nin Avrupa Birliği sürecinde geçirdiği dönüşümü çok önemseyen Shawkat, reformların kendilerini de olumlu etkileyebileceği inancında. Ülkesi için çıkışı Türkiye ile yakın ilişkide gören Shawkat şöyle konuştu: “Ortak bir dil bulmamız lazım. Ekonomi sayesinde milliyetçi söylemler törpülenebilir. Başka bir seçeneğimiz yok. Bunu yapmamız lazım”. Shawkat bazı gençlerin dile getirdiği “Kuzey Irak Türkiye’ye bağlansın” görüşüne de destek verdi. Shawkat, “Bu bir fantezi değil. Aslında Kürtlerin Türkler ile ortak noktaları Bağdat’tan daha çok. Türkiye’deki siyasi ve ekonomik gelişmelere göre bu seçenek gündeme gelebilir” dedi.

Hiç yorum yok: