30 Temmuz 2007 Pazartesi

'En önemli makama yapılacak seçimde AK Parti'yi DTP'ye muhtaç etmeyiz'

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı ve Cumhurbaşkanlığı Seçimleri'nde kriz çıkarmayacaklarını açıklaması siyaset dünyasında büyük yankı uyandırdı.



Nisan ayında yaşanan Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde kendisini ziyaret eden Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu'ya "Bu Meclis süresini tamamlamıştır. Süresini tamamlamakta olan bir Meclis'in cumhurbaşkanı seçmesi doğru olmaz. O nedenle sizin Meclis'e girmememiz daha doğru olur." tavsiyesinde bulunan Bahçeli seçimlerin ardından neden fikir değiştirdi.

Bahçeli'nin krizi bitiren çıkışının perde arkasını MHP'nin Ankara Milletvekili eski büyükelçi Deniz Bölükbaşı, Hürriyet'e açıkladı.

Yeni parlamentoda 367 açısından kritik bir dengenin söz konusu olduğunu vurgulayan Bölükbaşı, "Sözünü ettiğimiz makam Cumhurbaşkanlığı. Sayın Genel Başkanımız, devletin başı ve en önemli makamı için yapılacak bu seçimde AKP'nin, DTP'ye muhtaç olmasını istemedi. Bu doğru bir tavırdır." dedi.

AB ile ilgili Anayasa değişikliği çalışmalarında ise parti olarak farklı bir tutum izleyeceklerini ifade eden Bölükbaşı, "AB için bir Anayasa değişikliği gerekecekse, biz buna direneceğiz. AKP o zaman bize gelmesin. Bunu gitsin DTP ile birlikte yapsın." şeklinde konuştu.

Marksist yapılı DTP, Sünni, Şafii tabanıyla uyum sorunu yaşayınca oy kaybetti

AK Parti'yi yüzde 46,6'lık bir oy oranıyla yeniden tek başına iktidara oturtan 22 Temmuz genel seçimleri birçok parti için başarısızlık tartışmalarını da beraberinde getirdi. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Demokrat Parti (DP) seçimlerde istediğini elde edemezken bağımsız adaylarla sonuca giden Demokratik Toplum Partisi (DTP) geçmiş yıllardaki oylarının yüzde 20'lik kısmını AK Parti'ye kaptırdı.



Bölgeyi yakından tanıyan Altan Tan, DTP'nin oylarının AK Partiye kaymasını dünkü Milliyet Gazetesi'ne verdiği röportajda şöyle açıkladı: "Partinin Marksist yapısı Sünni, Şafii ve Nakşibendi tabanla uyum sorunu yaşaması yüzde 20'lik oy kaybının en büyük nedeni."

Altan Tan, bağımsız adaylarla girdiği 22 Temmuz seçimlerinin sürpriz sonuçlarından birini alan DTP'nin Doğu ve Güneydoğu'daki oyarlının AK Parti'ye kaymasını değerlendirdi. DTP kadrolarının tabanla uyumlu olmadığına dikkat çeken Altan Tan, şu ilginç benzetmeyi kullandı: "Aslında DTP'nin tabanı AK Parti gibi, kadroları CHP gibi. DTP'liler vekili oldukları kitleye benzemiyor." Tan, parti kadrolarıyla taban arasında yaşanan uyumsuzluğu aktarırken DTP'li vekillerle ilgili şu ilginç ifadeleri kullanıyor: "22 DTP'li içinde namaz kılan, orucunu tam olarak tutan tek bir kişi bile yok. Hakaret anlamında söylemiyorum. Bu bir tespittir. Çünkü bu insanların temsil ettikleri seçmenin yüzde 70'i oruç tutuyor, yüzde 65'i de beş vakit namaz kılıyor. Orhan Doğan'ın mitingine katılan kadınların yarısı çarşaflıydı." Tan, Güneydoğulu seçmenin 22 Temmuz'da DTP'ye verdiği mesajı ise şöyle yorumluyor: "Seni silmedim, ama ciddi tıraşladım. Kendine çeki düzen ver. Ortaya siyasi bir proje koy. Benim ekonomik sorunlarımı fark et. Kan dökülmesini engelle. Ankara'ya git. Neyse benim derdim onları Ankara'da ve Türkiye içinde çöz."

Milli Görüşün asıl oy deposunun Güneydoğu olduğuna dikkat çeken Altan Tan, AK Parti'nin bölgede yakaladığı başarıyı mevcut zeminden oy almasına bağlıyor. Başbakan Recep Tayip Erdoğan'ın 2005 yılında Diyarbakır'da yaptığı konuşmanın halkı çok etkilediğini vurgulayan Tan, başarının etkenlerini şöyle sıralıyor: "İkincisi, halkın gözünde karısı başörtüsü yüzünden AİHM'ye başvurmuş, babası sakallı bir tornacı olan Abdullah Gül'ü Cumhurbaşkanı seçtirmediler. Halk 'Babası babam gibi, anası anam gibi, bacısı bacım gibi olan bir adamı seçtirmediler.' diyor. Üçüncüsü de Erdoğan asker karşısında en azından Demirel gibi şapkasını alıp gitmedi, Erbakan gibi şubatın zemheri soğuğunda pancarvari kızarıp bir bardak ter dökmedi. Bu da yıllarca jandarma dipçiğinde bizar olmuş halkın çok hoşuna gitti."

DTP'liler hazine yardımı alamayacak

Anayasa Mahkemesi, siyasi partilere devlet yardımı yapılmasını düzenleyen maddenin iptali istemini beşe karşı altı oyla red etti. Bu kararla bağımız milletvekillerinin bir partiye geçip grup kursalar bile Hazine'den yardım alamayacaklar. Böylece TBMM'de grup kurmaya hazırlanan Demokratik Toplum Partisi (DPT) Hazine yardımı alamayacak.


Anayasa mahkemesi bugün yaptığı toplantıda, siyasi partilerin Hazine'den yardım almasını öngören yasal düzenlemenin iptal istemini ele aldı.

Mahkeme aldığı kararla, 3 milletvekili olan partilere Hazine yardımını öngören düzenlemeyi iptal eden karara yapılan itirazı reddetti. Böylece yüzde 7'den fazla oy alan partilerin yardım alması düzenlemesi sürecek. Yeni düzenlemeyle bundan sonra seçimlere girip en az yüzde 7 oy alan partiler Hazine yardımı yapılabilecek.

Bağımsız millletvekilleri ile Meclis'e giren DTP'nin yasa maddesinin iptali isteminin reddedilmesiyle Hazine yardımı alamayacaklar. AKP, CHP ve MHP Hazine yardımı alabilecek.

ABD, PKK'ya karşı Türkiye ile ortak operasyon planlıyor

The Washington Post gazetesi, ABD'nin PKK'ya karşı Türkiye ile birlikte Kuzey Irak'ta gizli bir askeri operasyon planladığını öne sürdü.




ABD yayınlanan The Washington Post Gazetesi'nin en önemli ve kıdemli köşe yazarlarından Robert Novak, bugünkü makalesinde, Pentagon'un "üç numaralı ismi" Savunma Bakan Yardımcısı Eric Edelman'ın, yasa gereği geçen hafta Kongrenin bazı üyelerine "PKK'ya karşı örtülü operasyon" hakkında genel bir brifing verdiğini kaydetti.

Yazıda, terör örgütü PKK'nın Kuzey Irak'taki elebaşılarının yakalanmasını amaçlayan ve ABD özel kuvvetlerinin katılımını öngören gizli ortak operasyon konusunda üst düzey Amerikalı yetkililerin Türk muhataplarıyla birlikte çalıştığı belirtildi.

Novak'a göre Edelman, brifinginde, "planın, ABD özel kuvvetlerinin gizli bir operasyonla PKK'nın elebaşılarının devre dışı bırakılmasında Türk güçlerine yardım etmesini öngördüğünü" söyledi.

Robert Novak, Edelman'ın brifingini izleyen Kongre üyelerinin çok şaşırdığını ve bunun risk derecesini sorduğunu yazdı. Novak'a göre Edelman, başarıdan emin olduğunu ve her durumda ABD'nin rolünün gizli tutulabileceğini ve gerekirse yalanlanabileceğini kaydetti.

Makalede, Türkiye'nin Kuzey Irak'taki gelişmelerden çok rahatsız olduğu, Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Nabi Şensoy'un 11 Temmuz'da ilk defa Kuzey Iraklı Kürtleri Türk topraklarına göz dikmekle suçladığı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Kuzey Irak'a Türk Ordusu'nun operasyon yapabileceği uyarısında bulunduğu anlatıldı.

Şensoy, Washington'daki savunma yazarlarına yaptığı söz konusu açıklamasında, kuzey Iraklı Kürtlerin terör örgütü PKK'ya silah, sığınak ve lojistik desteği sağladığını belirtmiş ve "Iraklı Kürt grupların PKK'nın amaçlarını da paylaşıp paylaşmadığının" sorulması üzerine, "Teröristlere yardım edenler, onun amaçlarını da destekler" demişti.

Türk ordusunun iki ülke sınırına yakın bölgede yaklaşık 250 bin askeri bulunduğu savunulan yazıda, planlanan gizli operasyonla Bush yönetiminin, terörist elebaşılarının yakalanarak PKK'nin başsız bırakılmasını ve böylece Türk ordusunun Irak'a girmesinin önüne geçilmesini amaçladığı ifade edildi.

Konuya ilişkin kendi görüşlerini de yazan Novak, Irak ve Afganistan'daki zorlukların, bu "tehlikeli ve kuşkulu" yeni gizli operasyon konusunda Bush yönetimini yıldırmadığını belirtti.

ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Avrupa ve Avrasya'dan sorumlu üst düzey yetkilisi Matt Bryza, geçen hafta Washington'daki bir toplantıda, ABD'nin terör örgütü PKK'ya karşı yeni önlemler planladığını söylemiş, ancak ayrıntı vermemişti.

The Washington Post'un köşe yazarı Novak, ABD'yi sarsan bir CIA ajanının kimliğinin medyaya sızdırılması skandalında önemli rollerden birini oynamış ve bu konudaki ilk yazıyı yazmıştı.

DTP grup kurmak için resmen başvurdu

Genel seçimlerde bağımsız seçilen ve DTP’ye katılan, 20 milletvekili TBMM’de grup kurmak için hazırladıkları dilekçeyi Meclis Başkanlığı’na sundular. Başvuru listesinde DPT'nin desteklediği İstanbul Milletvekili Ufuk Uras yeralmadı.


DTP Siirt Milletvekili Osman Özçelik, Eş Genel Başkan Emine Irmak ile Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Sarıkaya, TBMM’de grup kurmak için hazırladıkları 20 kişilik milletvekili listesini ve gerekli evrakları Genel Sekreter Ali Osman Koca’ya teslim ettiler.

DTP’nin Meclis’te grup kurmak için hazırladıkları başvuru dilekçesinde bulunan milletvekilleri şöyle;

Ayla Akat Ata (Batman), Bengi Yıldız (Batman), Mehmet Nezir Karakaş (Bitlis), Aysel Tuğluk (Diyarbakır), Selahattin Demirbaş (Diyarbakır), Gültan Kışanak (Diyarbakır), Akın Birdal (Diyarbakır), Pervin Buldan (Iğdır), Sebahat Tuncel (İstanbul 3. Bölge), Ahmet Türk (Mardin), Emine Ayna (Mardin), Sırrı Sakık (Muş), Nuri Yaman (Muş), Osman Özçelik (Siirt), İbrahim Bilici (Şanlıurfa), Sevahir Bayındır (Şırnak), Hasip Kaplan (Şırnak), Şerafettin Halis (Tunceli), Özdal Üçer (Van), Fatma Kurtalan (Van).

Bu arada, yarın Meclise kayıt yaptırmaları belkelen İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel ile Mardin Milletvekili Emine Ayna'nın da kısa sürede DTP'ye katılacağı bildirildi.

Baydemir ve Özsökmenler'e Kürtçe broşür soruşturması

Belediye bütçesinden bastırılan Kürtçe ve Zazaca broşürleri, temizlik kampanyası sırasında halka dağıttıran Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ile Bağlar Belediye Başkanı Yurdusev Özsökmenler hakkında soruşturma açılacak.


Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Baydemir, Diyarbakır Bağlar Belediyesi Başkanı Yurdusev Özsökmenler, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Vekili Ahmet Zirek, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi İdari Mali İşler Daire Başkanı İhsan Yüce, Hesap İşleri Daire Başkanı İzzettin Özkorkmaz ve Çevre Koruma Daire Başkanı Muharrem Cebe hakkında, temizlik konusunda esnaf ve vatandaşların bilinçlendirilmesi faaliyeti kapsamında, üzerinde Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ve Diyarbakır Bağlar Belediyesinin isimleri ve amblemleri ile Türkçe, Kürtçe ve Zazaca ibareler bulunan broşürleri belediye bütçesinden ödeme yaparak bastırıp, halka dağıtmak suretiyle 1353 sayılı Türk Harflerinin Kabulü ve Tatbiki Hakkındaki Kanuna aykırı hareket ettikleri gerekçesiyle soruşturma açılması istendi.

DİĞER SORUŞTURMA İSTEMİ

Osman Baydemir, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Vekili Fahrettin Çağdaş, Kültür ve Turizm Müdür Vekili Mehmet Denli ile Kültür ve Turizm Sorumlusu Cevahir Sadak Düzgün hakkında ise düzenlenen kültürel faaliyet sırasında, Amed Tigris tarafından Kürtçe ve Türkçe yazılmış “Çocuklar için Kürtçe isimler” adlı kitabı Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları arasında göstererek Belediye adına sergilemek suretiyle 1353 sayılı Türk Harflerinin Kabulü ve Tatbiki Hakkındaki Kanunun koyduğu yasak ve yükümlülüklere aykırı hareket ederek, görevi kötüye kullandıkları iddiasıyla soruşturma açılması istendi.
Eski İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, hakkında soruşturma izni istenenlerin tümü hakkında soruşturma izni verdi.
Bu kişilerin Aksu'nun kararına itiraz etmeleri üzerine dosya, Danıştay 1. Dairesi'ne geldi.

DOSYA SAVCILIKTA

Daire, Baydemir, Özsökmenler, Zirek, Yüce, Özkorkmaz, Muharrem Gebe'ye isnat edilen eylemi, haklarında hazırlık soruşturması yapılmasını gerektirecek nitelikte bularak, İçişleri Bakanının soruşturma izni vermesine ilişkin kararına yapılan itirazı oybirliğiyle reddetti. Daire, dosyayı gereğinin yapılması için Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdi.

Dairenin kararında, 1353 sayılı Türk Harflerinin Kabulü ve Tatbiki Hakkındaki Kanuna aykırı olarak, Türkçe dışında Zazaca ve Kürtçe içerik taşıyan broşür bastırılarak, halka dağıtıldığı belirtildi.

Broşürlerden 15 bininin, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamında yapılan piyasa araştırması sonucunda bir şirketten temin edildiği kaydedilen kararda, bu bedelin belediye bütçesinden karşılandığı vurgulandı.

Broşürlerin Kürtçe ve Zazaca içeriğinin, Çevre Koruma Daire Başkanı olan Muharrem Cebe'nin, kendisi tarafından hazırlandığını ifadesinde belirttiği kaydedilen kararda, broşürlerin alımına ilişkin onay belgesi üzerinde, İdari Mali İşler Daire Başkanı İhsan Yüce ile Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Vekili Ahmet Zirek'in, söz konusu alımla ilgili düzenlenen tahakkuk müzekkeresinde ise Hesap İşleri Daire Başkanı İzzettin Özkorkmaz ile Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'in imzalarının bulunduğu ifade edildi.
Kararda, broşürlerin üzerinde Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ve Bağlar Belediyesi isim ve amblemlerinin konulmasının ve bu broşürlerin temizlik kampanyası sırasında dağıtılmasının, Başkan Baydemir ve Bağlar Belediye Başkanı Yurdusev Özsökmenler tarafından sağlandığına işaret edildi.

KÜRTÇE KİTAP SORUŞTURMASI

Osman Baydemir, Fahrettin Çağdaş, Mehmet Denli, Cevahir Sadak Düzgün hakkında diğer soruşturma istemini de inceleyen Daire, Kürtçe ve Türkçe yazılmış “Çocuklar için Kürtçe isimler” adlı kitabı Büyükşehir Belediyesi Yayınları içerisinde gösterip belediye logosunun kitabın üzerine basılmasına izin vererek, belediyenin kültürel faaliyeti sırasında sergileyip ücretsiz olarak halka dağıtılmasında belediye bütçesinden herhangi bir ödeme yapılmadığını belirledi. Dairenin kararında, bu sebeple ilgililere isnat edilen eylemin, 4483 sayılı Kanun kapsamında belediyedeki görevleri sebebiyle işlenmiş bir suç olarak nitelendirilemeyeceği belirtilerek, bu nedenle genel hükümlere göre işlem yapılması gerektiği vurgulandı.

Daire, bu nedenle İçişleri Bakanı'nın soruşturma izni verilmesine ilişkin kararının bu suçlamalarla ilgili kısmının kaldırılmasına, dosyanın genel hükümlere göre soruşturmanın yapılması için Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine oy birliğiyle karar verdi.

DTP'nin "Türkçe" yanlışı düzeltildi

Milletvekili kayıt işlemleri sırasında DTP destekli Bağımsız Milletvekilleri Ahmet Türk ve Nezir Karakaş'ın "bildiğiniz dil" beyanı TBMM Özlük İşleri tarafından düzeltildi.


Ahmet Türk, formunu doldururken, “Bildiğiniz Diller” bölümüne Türkçe yazarken, Nezir Karakaş ise hem Türkçe hem Kürtçe yazdı.

TBMM Özlük İşleri tarafından yapılan inceleme sonrasında Türk’ün ve Karakaş’ın doldurduğu formların “Milletvekili kayıt doldurma formu” formatına uymaması ve resmi dilin Türkçe olduğu gerekçesiyle formlardakı beyanları sildiler.

"YABANCI DİL DİYE ANLAMADIM"

Mardin Bağımsız milletvekili Ahmet Türk ANKA’ya yatığı açıklamada, sorulan soruyu yanlış anladığını belirterek şunları söyledi:

"Formu doldururken “bildiğiniz diller” sorusunu konuşabildiğiniz diller diye anladım. Aslında kastedilen bildiğiniz yabancı diller diye anlamadım. Konuşabilen dil diye anladım. Onun üzerine yeniden formu düzelttik. Türkçe”yi yabancı dil kategorisinde görmedim.”

Yaptığı yanlışı anlayan Türk, Meclis’e danışmanını göndererek yanlışın düzeltilmesini istedi.Karakaş’ın ise Türk’ten sonra yeniden kayıt formunu düzeltmek istediği öğrenildi. Ancak her iki form da TBMM Özlük İşleri birimi tarafından düzeltildi.

DTP'lilerin Yabancı Dili Türkçe'ymiş


30 Temmuz 2007 09:09
Yemin krizi çıkmayacak derken şimdi de dil krizi çıktı. TBMM'de işlemlerini yaptıran bazı DTP'liler bilgi formunun 'yabancı dil' bölümüne 'Türkçe' yazdı.
TBMM'ye gelerek kayıtlarını yaptıran DTP kökenli bağımsız milletvekilleri, "Kılıçları kuşanıp gelmedik" dedi. Aralarında Ahmet Türk ve Sırrı Sakık'ın da bulunduğu bağımsızlardan 19'u dün saat 10.00'da TBMM'ye geldi. İşlemlerini yaptıran DTP'lilerden bazılarının bilgi formuna, bildikleri yabancı dil olarak, "Türkçe" yazdığı öğrenildi. Güç durumda kalan TBMM yetkilileri, bu nedenle DTP'lilerin özgeçmişlerini resmi internet sitesine koyamadı. TBMM yetkilileri, Anayasa'ya göre resmi dil Türkçe olduğundan, TBMM albümünde yabancı dil bölümüne, "Türkçe" yazılmayacağını bildirdi. Kürtçe yazılması halinde ise bunun değerlendirileceği kaydedildi. Türk'ün kayıt formundaki "bildiği diller" hanesine "Türkçe" yazmasıyla ortaya çıkan tepkiler, DTP'de şaşkınlık yarattı. Türk, bir art niyetinin olmadığını, yanlışlık sonucu formun "bildiği diller" kısmına Türkçe'yi yazdığını belirtti. Bu gelişme üzerine Türk, TBMM'ye giderek formdaki yanlışı düzeltti. Bazı DTP'lilerin ise "bildiği diller" bölümüne Kürtçe'yi de yazdığı bildirildi. Bu arada Türk, AKP'li Zafer Üskül'ün önerisine destek vererek, "İdeolojik tartışmalar yerine sivil, çağımızın ihtiyaçlarına yanıt veren bir Anayasa istiyoruz" dedi. Türk, MHP ile kavga konusunda da, "Belimizde kılıç yok. Kılıçları kuşanmış değiliz. Diyalog oluşturmaya geliyoruz. Biz parlamentoda var olan gerginliği ortadan kaldırmak için çaba göstereceğiz" diye konuştu. Sakık, "Kavga olmayacak, MHP de duyarlı olacak. Bahçeli'nin duyarlılığı Baykal'dan daha fazla" görüşünü dile getirdi. Sakık, Leyla Zana'nın 'eyalet' açıklamasının da Kenan Evren'in açıklamasına benzediğini belirterek, "Biz üniter yapı içinde çözüm istiyoruz" diye konuştu. Sakık, Öcalan ziyaretine karşı önlem alındığı haberine ilişkin de, "Hukuk kişiye göre değişiyor. Keşke olmasa" dedi. Sakık, "Böyle bir talebiniz olacak mı?" sorusuna, "Bilmiyoruz, yani şimdi, hiçbir şeyi ne konuştuk ne tartıştık" yanıtını verdi. Türk ve Buldan, 425 YTL değerinde 22 ayar altın rozet sipariş etti, 6 milletvekili ise altın suyuna batırılmış 50 YTL'lik rozet aldı. Tuğluk ise, "Ben o tür şeyler takmayı sevmiyorum" diyerek rozet almayacağını söyledi. Parmak izi veren Sakık, "Emniyet'te daha kolaydı" diyerek espri yaptı.

Türk: ‘PKK Terör Örgütüdür’ Demem


Ahmet Türk, şok açıklamalarına devam ediyor: Bunu söylersem ne bir misyonum, ne de bir rolüm kalır.
İşte DTP eski Eşbaşkanı Ahmet Türk’ten Türkiye’yi gerecek o sözler: PKK’ya terör örgütü demek zor. Ortada bir şey yokken gelin işte PKK’ya terörist deyin diyorsunuz. Benim insanlarım diyecek ki devlet hangi adımı attı da bunu söylüyorsunuz? Misyonum biter Türk, şok açıklamalarına devam ediyor: Bunu söylersem ne bir misyonum, ne de bir rolüm kalır. Devlet benim yurttaşımı kucaklamak istiyorsa bir çalışma yapması gerek. Böyle bir şey yokken dayatıyorsunuz PKK’ya terörist deyin diye... Türk: ‘PKK terör örgütüdür’ demem “Benim insanlarım diyecek ki devlet hangi adımı attı da bunu söylüyorsunuz? Devlet bu sorunu şiddet ile çözmeyi hedeflediği müddetçe hiçbir kırgınlığı söyleme hakkı yoktur” Mardin’den bağımsız milletvekili seçilen DTP’nin eski Eşbaşkanı Ahmet Türk, Kızıltepe ilçesindeki evinde Zaman gazetesinden Nuriye Akman’a konuştu. Terör örgütü PKK ile olan bağlarını gizlemeyen Türk, şok edici sözler sarfetti. İşte Türk’ün demecinden satır başları: Halen tek kişi kalıncaya kadar imha edeceğiz, operasyon yapacağız, mantığı var ortada. PKK’ya terör örgütü demek zor. Benim insanlarım diyecek ki devlet hangi adımı attı da bunu söylüyorsunuz? İşte ateşkes yapılıyor, devlet operasyonlara devam ediyor. Barışçıl demokratik bir sürecin başlaması konusunda talepler oluyor, biz silahları bırakmaya hazırız diyor. Ama devletten bir çıt çıkmıyor. Devlet bu sorunu şiddet ile çözmeyi hedeflediği müddetçe hiçbir kırgınlığı söyleme hakkı yoktur. Öbür taraf diyor ki... Devlet de diyor ki önce terörü bırak ki kucaklayayım. Sen silahları bana yöneltmişsin ben nasıl kucaklayacağım seni... Peki öbür taraf da diyor ki silahı bıraktım ne olacak? Gelip otuz yıl cezaevinde mi yatacağım? Ama devlet bunu görmemezlikten geliyor. Gerçekten şiddeti isteyen kim, istemeyen kim ortaya çıktığında işimiz kolaylaşır. Bakın ben bugün kalktım dedim ki PKK şöyledir böyledir. O zaman benim rolüm ne olabilir? Ortada bir şey yokken gelin işte PKK’ya terörist deyin diyorsunuz. Bunu dediğim gün benim barışçı sürece katkım olabilir mi? Biz burada çözümü gerçekleştirmek için çaba gösteriyoruz. Gerçekleri görün Siz diyorsunuz ki gelin önce şunu söyleyin. Ben bunu söylersem ne bir misyonum, ne de bir rolüm kalır. Ne de bu konuda katkım olabilir. Bu gerçekleri artık Türkiye’nin görmesi lazım. Devlet benim yurttaşımı kucaklamak istiyorsa burada bir çalışma yapması gerek. Ama böyle bir şey yokken dayatıyorsunuz PKK’ya terörist deyin diye. Bunun kimseye faydası yok. DTP’ye geçmek için başvurdular Dün sabah TBMM’de kayıt yaptıran 20 bağımsız milletvekili öğleden sonra DTP’ye geçmek için katılım dilekçesi verdi. Parti yetkililerinin, bugün parti grubu kurulması için TBMM başkanlığına başvuracakları bildirildi. Üskül’e tam destek! Seçimde, Demokratik Toplum Partisi’nin (DTP) desteklediği bağımsız milletvekillerinden 20’si, TBMM’de kaydını yaptırdı. DTP eski eşbaşkanı, bağımsız Mardin Milletvekili Ahmet Türk, kayıt işlemlerinin tamamlanmasından sonra gazetecilere açıklamalarda bulundu, soruları cevapladı. Türk, AKP’li Zafer Üskül’ün, “sivil Anayasa yapılması, Atatürk ilke ve inkılaplarının Anayasa’dan çıkarılması” önerisiyle ilgili ne düşündüklerinin sorulması üzerine, her dönemde sivil anayasayı savunduklarını; bugün de sivil Anayasa konusunda yapılacak çalışmalara destek vereceklerini söyledi. Darbenin izleri Darbelerin izlerini silmek için Parlamento’nun bir sorumluluğu olduğunu ifade eden Türk, “Biz, bir sivil Anayasanın oluşturulması konusunda destek vermiş olacağız” dedi. Türk, “Atatürk ilke ve inkılapları, Anayasadan çıkarılmalı mı?” sorusunu cevaplarken de “Bir ideoloji, Anayasa olmaktan çıkmalıdır. Sonuçta demokratik, çağdaş bir Anayasayı hedefliyoruz. Şimdi Atatürk ilke ve inkılaplarını herkes kendisine göre yorumluyor. Biz aslında çağdaş bir mantıkla, anlayışla yorumlanmasını istiyoruz. İdeolojik tartışmalar yerine, sivil, çağımızın ihtiyaçlarına yanıt veren bir Anayasanın olması gerekir” diye konuştu.

29 Temmuz 2007 Pazar

DTP'liler Öcalan'ı ziyaret edemeyecek


Adalet Bakanlığı, milletvekillerinin, aralarında Abdullah Öcalan gibi terör örgütü liderlerinin de bulunduğu pek çok terör suçlusunu ziyarete kısıtlama getiren, “Hükümlü ve tutukluların ziyaret edilmeleri hakkında yönetmelikte değişiklik yapılmasına dair yönetmelik” hazırladı.


Adalet Bakanlığı, milletvekillerinin aralarında Abdullah Öcalan gibi terör örgütü liderlerinin de bulunduğu pek çok terör suçlusunu ziyarete kısıtlama getiren, “Hükümlü ve tutukluların ziyaret edilmeleri hakkında yönetmelikte değişiklik yapılmasına dair yönetmelik”i bugünkü Resmi Gazetede yayınladı. Eski yönetmelikte bulunan 8 maddede değişiklik yapılmasını öngören yönetmelik ile terör suçlularının milletvekilleri tarafından ziyaret edilmesine yeni düzenlemelerin yanısıra kısıtlamalar getiriliyor.
ÖCALAN'I ZİYARET İZNE TABİİ OLACAK
Aralarında Abdullah Öcalan gibi terör örgütü liderlerinin de bulunduğu pek çok terör suçlusunu ziyarette kısıtlama getiren yönetmelik de dikkat çeken madde şöyle yer aldı: “Aynı Yönetmeliğin 40 ıncı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “Milletvekillerinin, ceza infaz kurumlarındaki yaşam şartlarını yerinde görerek tespitlerde bulunmak, inceleme yapmak veya hükümlü ve tutuklular ile görüşmede bulunmak amacıyla yapmış oldukları istemler, ceza infaz kurumu idaresine bilgi vermek koşuluyla yerine getirilir. Milletvekilleri, hükümlü ve tutuklularla açık ziyaret şeklinde görüşebilir. Ancak, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap Üçüncü Kısım Beşinci Bölüm, Dördüncü Kısım Dördüncü ve Beşinci Bölümleri ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununda yer alan suçlardan tutuklu ve hükümlü olanlar ile bunların ceza infaz kurumunda barındırıldıkları bölümler, yalnızca Türkiye Büyük Millet Meclisinin ilgili komisyon üyeleri tarafından komisyon kararı ve görevi çerçevesinde ziyaret edilebilir."
Eski yönetmelik de ise milletvekilleri tüm mahkumlarla açık görüş yapma hakkına sahipti. Eski yönetmeliğin ilgili maddesi şöyleydi: “Milletvekillerinin, ceza infaz kurumlarındaki yaşam şartlarını yerinde görerek tespitlerde bulunmak, inceleme yapmak veya hükümlü ve tutuklular ile görüşmede bulunmak amacıyla yapmış oldukları istemler, ceza infaz kurumu idaresine bilgi vermek koşuluyla yerine getirilir. Milletvekilleri, hükümlü ve tutuklularla açık ziyaret şeklinde görüşebilir.”
MAHKUM ZİYARETÇİLERİ HAKKINDA ARAŞTIRMA YAPILABİLECEK
Yönetmelik değişikliğinde dikkat çeken bir diğer madde de cezaevlerinde bulunan tutuklu ve hükümlüleri ziyaret edecek kişiler hakkında kolluk güçlerine araştırma yapma yetkisinin verilmesi oldu. Yönetmeliğin birinci maddesinde yapılan değişiklik şöyle oldu. “Hükümlü ve tutuklular, birinci fıkrada sayılanlar dışında kalan üç ziyaretçisinin adı ve soyadı ile bilmesi hâlinde adresini ceza infaz kurumuna kabulünden ve kendisine bu hususun tebliğ edildiği tarihten itibaren 10 gün içinde bildirir. Bu ziyaretçiler, ölüm, ağır hastalık, doğal afet, hükümlü ve tutuklunun nakli ya da ziyaretçinin ziyaret olanağını ortadan kaldıracak yerleşim yeri değişikliği gibi zorunlu hâller dışında değiştirilemez. Ceza infaz kurumu yönetimince, gerekli görülmesi hâlinde bildirilen ziyaretçiler hakkında, ziyarette bulunmalarında sakınca bulunup bulunmadığı konusunda kolluk aracılığıyla araştırma yaptırılır. Sakıncalı görülenlere ziyaret izni verilmez ve yeni ziyaretçinin bildirilmesi istenir”

DTP'de gözler Uras ve Birdal'da

Meclis'te grup kurmayı planlayan DTP, son gelişmelerden sonra parlamentoda grup kurma şansını riske soktu. Seçim sonuçları ilk açıklandığı zaman DTP'nin desteklediği 24 milletvekili parlamentoya girmeyi başarmıştı. Hakkari'deki seçim sonuçlarına gelen itirazları değerlendiren İl Seçim Kurulu, daha önce milletvekili olduğunu açıkladığı Sebahattin Suvağcı yerine AK Parti'nin adayı Abdulmutalip Özbek'in seçildiğini açıkladı. Bu sonuçtan sonra DTP'nin desteklediği milletvekili sayısı 23'e düştü. Ancak Hakkari'den seçilen Hamit Geylani'nin de DTP'ye katılamayacağı ortaya çıktı. 4 yıl önce Anayasa Mahkemesi'nce kapatılan HADEP'in eski Genel Başkan Yardımcısı Hamit Geylani'nin aldığı '5 yıl boyunca hiçbir siyasi partiye üye olamaz' cezasını tamamlamasına 8 ay bulunuyor. DTP'lilerin Meclis'te grup kurmaları kritik bir noktaya gelince bütün gözler ÖDP eski Başkanı Ufuk Uras ile İHD eski Başkanı Akın Birdal'a çevrildi. Bilindiği gibi bu iki isimde DTP tarafından desteklenmiş ve bu sayede Meclis'e girmeyi başarmıştı.

28 Temmuz 2007 Cumartesi

PKK sığınağından teknoloji harikası telsiz çıktı



Terör örgütü PKK'nın kullandığı teknoloji harikası sırt telsizi ele geçirildi. Terör örgütü PKK'nın kullandığı silahların hangi ülkelerden temin ettiği ve ABD'nin örgüte silah verip vermediği tartışıldığı bugünlerde teröristlerin kullandığı belirtilen teknoloji ürünü sırt telsizi ele geçirildi.
Güneydoğu kırsalında arama-tarama faaliyet icra eden güvenlik güçleri terör örgütü PKK'nın kullandığı sığınakta çok sayıda mühimmat ele geçirdi.
Dinamit lokumu, el telsizi ve bomba düzeneğinin yanı sıra sığınakta bulunan sırt telsizi dikkat çekti.
Alınan bilgilere göre; dünyada sadece 4 şirketin ürettiği sırt telsizinin yazılı tabanlı olduğu iddia edildi. Elektronik harp ortamında güvenli ve kesintisiz haberleşme sunan sırt telsizi, elektronik harbe karşı frekans atlama ve kriptolama gibi savaş alanı haberleşmesi için çok kritik görevlerde kullanılıyor.
Yazılım tabanlı telsizler birçok telsiz sistemi ile uyumlu haberleşme imkanı sağlaması gibi özelliklerinin yanı sıra gelişmiş veri haberleşme özelliği nedeniyle teröristler çatışma ya da intikallerde kullanılıyor.
Telsizin bir diğer dikkat çekici özelliği ise bütün telsiz aboneleriyle otomatik haberleşme imkanı sunması. Bu özelliği nedeniyle teröristlerin kırsaldı arama tarama ya da operasyon yürütün güvenlik güçlerinin konumunu anında öğrendiklerini gösteriyor.
Sığınakta bulunan kablonun da mağara ya da derin sığınaklarda telsizin ucuna bağlanarak iletişim imkanı için kullanıldığı belirtiliyor.

Şehit babaya yetim selamı


28 Temmuz 2007
Giresun'da çıkan çatışmada şehit olan jandarma uzman çavuş Saadettin Yazıcı bugün memleketi Sivas'ta toprağa verildi.YÜREK YAKAN FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN...Şehit Uzman Çavuş Sadettin Yazıcı, Sivas'ta köyünde toprağa verildi. Şehitin 4 yaşındaki oğlu Mustafa, babasını asker kıyafetiyle selamladı.

DTP'li milletvekillerine Apo'ya ziyaret yasağı

Adalet Bakanlığı, milletvekillerinin aralarında Abdullah Öcalan gibi terör örgütü liderlerinin de bulunduğu pek çok terör suçlusunu ziyarete kısıtlama getiren, “Hükümlü ve tutukluların ziyaret edilmeleri hakkında yönetmelikte değişiklik yapılmasına dair yönetmelik”i bugünkü Resmi Gazetede yayınladı. Eski yönetmelikte bulunan 8 maddede değişiklik yapılmasını öngören yönetmelik ile terör suçlularının milletvekilleri tarafından ziyaret edilmesine yeni düzenlemelerin yanısıra kısıtlamalar getiriliyor.

ÖCALAN’I ZİYARET İZNE TABİİ OLACAK

Aralarında Abdullah Öcalan gibi terör örgütü liderlerinin de bulunduğu pek çok terör suçlusunu ziyarette kısıtlama getiren yönetmelik de dikkat çeken madde şöyle yer aldı: “Aynı Yönetmeliğin 40 ıncı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “Milletvekillerinin, ceza infaz kurumlarındaki yaşam şartlarını yerinde görerek tespitlerde bulunmak, inceleme yapmak veya hükümlü ve tutuklular ile görüşmede bulunmak amacıyla yapmış oldukları istemler, ceza infaz kurumu idaresine bilgi vermek koşuluyla yerine getirilir. Milletvekilleri, hükümlü ve tutuklularla açık ziyaret şeklinde görüşebilir. Ancak, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap Üçüncü Kısım Beşinci Bölüm, Dördüncü Kısım Dördüncü ve Beşinci Bölümleri ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununda yer alan suçlardan tutuklu ve hükümlü olanlar ile bunların ceza infaz kurumunda barındırıldıkları bölümler, yalnızca Türkiye Büyük Millet Meclisinin ilgili komisyon üyeleri tarafından komisyon kararı ve görevi çerçevesinde ziyaret edilebilir."

Eski yönetmelik de ise milletvekilleri tüm mahkumlarla açık görüş yapma hakkına sahipti. Eski yönetmeliğin ilgili maddesi şöyleydi: “Milletvekillerinin, ceza infaz kurumlarındaki yaşam şartlarını yerinde görerek tespitlerde bulunmak, inceleme yapmak veya hükümlü ve tutuklular ile görüşmede bulunmak amacıyla yapmış oldukları istemler, ceza infaz kurumu idaresine bilgi vermek koşuluyla yerine getirilir. Milletvekilleri, hükümlü ve tutuklularla açık ziyaret şeklinde görüşebilir.”

MAHKUM ZİYARETÇİLERİ HAKKINDA ARAŞTIRMA YAPILABİLECEK

Yönetmelik değişikliğinde dikkat çeken bir diğer madde de cezaevlerinde bulunan tutuklu ve hükümlüleri ziyaret edecek kişiler hakkında kolluk güçlerine araştırma yapma yetkisinin verilmesi oldu. Yönetmeliğin birinci maddesinde yapılan değişiklik şöyle oldu. “Hükümlü ve tutuklular, birinci fıkrada sayılanlar dışında kalan üç ziyaretçisinin adı ve soyadı ile bilmesi hâlinde adresini ceza infaz kurumuna kabulünden ve kendisine bu hususun tebliğ edildiği tarihten itibaren 10 gün içinde bildirir. Bu ziyaretçiler, ölüm, ağır hastalık, doğal afet, hükümlü ve tutuklunun nakli ya da ziyaretçinin ziyaret olanağını ortadan kaldıracak yerleşim yeri değişikliği gibi zorunlu hâller dışında değiştirilemez. Ceza infaz kurumu yönetimince, gerekli görülmesi hâlinde bildirilen ziyaretçiler hakkında, ziyarette bulunmalarında sakınca bulunup bulunmadığı konusunda kolluk aracılığıyla araştırma yaptırılır. Sakıncalı görülenlere ziyaret izni verilmez ve yeni ziyaretçinin bildirilmesi istenir”

PKK'lı teröristten şok itiraflar

PKK’nın Kuzey Irak’taki kamplarında 3 yıl boyunca silahlı faaliyet yürüten Atatürk Üniversitesi sınıf öğretmenliği mezunu Gül Kırtan, PKK’nın Haftanin Kampı'nda grup sorumlusu olan babası Şükrü Kırtan’ın örgüt tarafından infaz edildiğini öğrenince, kaçarak güvenlik güçlerine teslim oldu. Kırtan, etkin pişmanlıktan yararlandırılarak ceza verilmeden serbest bırakıldı.
Şırnak’ın Silopi ilçesinde 6 ay önce güvenlik güçlerine teslim olduktan sonra tutuklanan 26 yaşındaki ‘Rejne Pir’ kod adlı PKK’lı Gül Kırtan, 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıktı. Atatürk Üniversitesi’nde 4 yıl sınıf öğretmenliği öğrenimi gören ve mezun olduktan sonra 3 yıl önce örgüte katılan Gül Kırtan savunmasında, “Babam 1990 yılında PKK’ya katıldı. Haftanin Kampı'nda grup sorumlusuydu. Babamın 1995 yılında bir çatışmada öldüğü bize bildirildi. Ancak atılan bir iftiradan dolayı örgüt tarafından infaz edildiğini Zap Kampı sorumlusu Haki Akçay bana söyledi. Bunu duyunca örgüte kin ve nefretin arttı ve teslim olmaya karar verdim” dedi.KPSS'YE KATILMIŞKapatılan DEHAP’ın Ankara’daki kongre ve konferanslarına katıldığını, gençlik örgütlenmesi içinde yer aldığını belirten Kırtan şunları anlattı:, “DEHAP Genel Merkezi'nde gençlik eğitimi aldıktan sonra örgüte katıldım. Asıl amacım babamın akibetini öğrenmekti. Çünkü bana örgüte katılabileceğim yönünde olumlu cevap gelince ben bir süre erteledim. Erteleme sebebim ise okuldan mezun olup, KPSS'ye girmek için önüme bir engel çıkmamasıydı. KPSS için resmi başvurumu yaptıktan sonra örgüte katıldım.
Çünkü geri dönmek üzere gittim. Operasyonları durdurmak için kendilerine ‘canlı kalkan’ adını veren grubun sorumlusu Şevket Yıldız örgüte katılmama yardımcı oldu. Kampta örgüte katılmadan önce, devlet adına terörle mücadelede görev yapmış asker, polis veya MİT mensubu olabilir ‘Kava’ kod adlı örgüt mensubu vardı. Bu kişi Diyarbakırlıydı. Örgüt ajan olabileceği ihtimali nedeniyle bu kişinin kullandığı kod ismine layık olmadığı için adını ‘Zalim Dehak’ olarak değiştirdi. Sonra da Türkçe'de isimsiz anlamına gelen ‘Benav’ adı verildi. Bu şekilde teşhir edilince kaçıp KDP’ye teslim oldu.”KAMPTA DENİZ SUBAYIKampta daha çok Doğu bloku ülkeleri yapımı silahların tanıtımı ve kullanımı üzerine eğitim aldıklarını ifade eden Gül Kırtan şöyle devam etti:“Merkezi İstanbul’da bulunan Özgür Halk adlı dergide çalışan ‘Erdem’ kod adlı kişi, örgüt mensubu olan bir kızı sevdiğini açıkça söyleyince, aşırı derecede rencide edilerek teşhir edildi. Erdem kendi silahıyla intihar etti, ilk müdahalesi kasıtlı olarak geç yapılınca öldü. Halen örgütün Botan eyaletinde faaliyet gösteren ‘Çiçek’ kod adlı kadın intihar saldırısı yapmak için örgüte yazılı dilekçe verdi. Ayrıca ‘Ali Kemal’ kod adlı Amasyalı ve aslen Türk olan örgüt mensubu eşiyle birlikte örgüte katıldı. Bu kişi, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı bir subay okulundan mezun olduktan sonra örgüte katılmıştı. Şırnak kırsalında bir süre kaldıktan sonra Kandil ve Zap kamplarına geldi ve şu anda siyasal birim içinde eğitim veriyor. Eşi örgütten kaçtı. Kendisi askeri kanadın disiplin kurulundan sorumludur.”‘DTP'Lİ YÖNETİCİLER KANDİL'E GELDİ’PKK’dan kaçmak için Özel Kuvvetler eğitmenliğinde sabotaj uzmanlık eğitimi aldığını, çünkü sabotaj eğitimi alanların eylem için şehirlere gönderildiğini belirten Kırtan şunları söyledi:“PKK’nın DTP’yle doğrudan ilişkisi var. DTP'li üye ve yöneticiler çeşitli dönemlerde Kandil ve Hınere kamplarına gelerek ideolojik eğitim alıyorlar, ardından legal zeminde siyaset yapmak için Türkiye’ye gönderiliyorlar. Ayrıca DTP içerisinde aktif görev alan eş genel başkanlar dahil tüm üyeler, örgüt propagandası ve ajitasyon faaliyeti yürüterek kitleleri etkilemeye yönelik çalışıyorlar. DEHAP’ın Ankara Gençlik örgütlenmesi sorumlusu Mahmut Bilgin de Hınere Kampı'na gelerek sık sık ideolojik eğitim alıyor. Bu kişinin şu anda DTP içinde hangi görevde olduğunu bilmiyorum. PKK’dan kaçan yaklaşık 2 bin civarında kişi var. Bunlar Irak, Suriye ve Avrupa ülkelerine gittiler.”“ABD SİLAH VERİYOR”ABD’li askeri ve siyasi temsilcilerin, 28 Haziran 2006 günü Kuzey Irak’taki Hakurk kampındaki dış ilişkiler idare birimi denilen yerde PKK’nın üst düzey yöneticisi Murat Karayılan ile gizli görüşme yaptıklarını belirten Gül Kırtan, örgütün geçen yıl aldığı eylemsizlik kararının da bu görüşme sonrası ABD güdümünde alındığını ileri sürdü. Gül Kırtan, “Örgütün şu anda KDP, KYB ve Rusya ile diplomatik ilişkileri çok güçlü. Ayrıca örgüt propagandasına yönelik çekimleri yapılan ve oyuncuları dağ kadrosundaki PKK’lılardan oluşan ‘Beritan’ adlı filmin finansörlüğünü de Almanya’dan gelen bir işadamı üstlendi. Fransa ve Yunanistan’dan da birer grup Hınere kampına geldi. PKK, ABD’den silah, KDP ve KYB’den ise erzak alıyor” dedi. “TAK, KARAYILAN'A BAĞLI ÇALIŞIYOR”PKK içerisinde 60 kişilik ‘Ölümsüzler Taburu’ adı verilen intihar komandosu grubu bulunduğunu kaydeden Gül Kırtan itiraflarını şöyle sürdürdü:“Türkiye metropollerinde eylem yapan TAK (Kürdistan Özgürlük Şahinleri), örgütün askeri kanadının 3'üncü kongresinde, askeri kanat sorumlusu Bahoz Erdal’ın önerisiyle kuruldu. Bu birim, örgütün meşru savunma stratejisine ters düşen ve metropollerde sivillerin hayatını kaybetmesine neden olan ve ulusrarası devlet, kuruluşlar ile özellikle AB’ye üye ülkelerden tepki toplayan intihar, sabotaj ve suikast eylemlerini sahiplenmektedir. TAK doğrudan Murat Karayılan’a bağlı çalışıyor. Türkiye metropollerine sansasyonel eylem için gönderiliyor. TAK sivil hedeflere yönelik eylem yaptığı için, PKK’dan bağımsız bir yapılanma olduğunu iddia ediyor.”“ETKİN PİŞMANLIK TUZAĞI”Devletin çıkarmış olduğu etkin pişmanlık yasasını PKK'nın eylem için kullanacağını belirten Gül Kırtan, “Örgüt yeni bir eylem stratejisi olarak özel kuvvetlerde görev alıp eylem yapacak olanları, teslim olmak için göndermeyi planlıyor. Örgüt, teslim olup yasadan faydalanarak kısa sürede özgürlüğüne kavuşan kişinin, serbest hareket etmenin verdiği avantajla sansasyonel eylemleri daha kolay yapabileceğini düşünüyor. Bu konuda Murat Karayılan’ın öneride bulunduğunu biliyorum. Çünkü bu yasadan çok sayıda kişinin faydalanıp serbest kalması örgüt yönetimini çok tedirgin etti” dedi.Gül Kırtan'ın bu ifadelerinden sonra duruşmaya kısa ara veren mahkeme, sanığın kendiliğinden örgütten çekilmesi, samimi itiraflarda bulunması nedeniyle TCK’nın 221/2 maddesi uyarınca etkin pişmanlıktan yararlandırılmasına ve bu nedenle hakkında ceza verilmesine yer olmadığına oy birliğiyle karar verdi. Bu karar üzerine Gül Kırtan serbest bırakıldı.

Karayılan kılpayı kurtuldu

Kandil Dağı’ndaki PKK kampında gerçekleşen patlamada, 5 terörist öldü, çok sayıda terörist de yaralandı.
Gelen ilk bilgilere göre patlamanın bir canlı bomba saldırısı olduğu ihtimali kuvvetleniyor. Ancak diğer ihtimaller de geçerliliğini koruyor.
İHTİMAL SENARYOLARI İÇİN TIKLAYIN
Bölücü terör örgütü PKK'nın üst düzey yöneticileri Murat Karayılan ile örgütün Silahlı Kanadı HPG'nin başındaki Suriyeli ‘Dr. Bahoz Erdal’ kod adlı Feyman Hüseyin arasındaki liderlik savaşında, kanlı saldırı yaşandı. PKK'nın Avrupa'daki para trafiğini yöneten Rıza Altun'un da katıldığı Kandil Dağı'nda düzenlenen toplantıda, bir terörist üzerindeki bombayı patlattı. Patlamada, saldırıyı gerçekleştiren terörist ile örgütün üst düzey sorumlusu 4 kişi öldü. Toplantıda bulunan Rıza Altun'un, patlamada yara alıp almadığı öğrenilemedi.
Fransa'da gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan ve gittiği Avusturya'dan geçen hafta örgütün liderlerinden terörist Murat Karayılan'ın talimatıyla Kuzey Irak'a çağırılan Rıza Altun'un da bulunduğu Kandil Dağı'nda bombalı saldırı olayı şöyle gelişti. PKK'nın Avrupa'da para trafiğini yöneten ve Murat Karayılan'ın liderlik savaşı verdiği Feyman Hüseyin'e yakınlığıyla bilinen Rıza Altun, Kuzey Irak'a döndükten sonra örgütün üst düzey yöneticileriyle parasal durumu görüşmek üzere Kandil Dağı'na çağrıldı. Altun ve örgüt yöneticilerinin toplantısına, PKK´nın dağ kadrosunu yöneten Murat Karayılan son anda katılmaktan vazgeçti. Toplantıya aralarında PKK'nın silahlı kanadı HPG'nin başında bulunan Suriyeli ‘Dr. Bahoz Erdal’ kod adlı Feyman Hüseyin, kod adları ‘Dijvar’, ‘Azat’ ‘Zinar’ ve ‘Serhat’ ile bazı örgüt yöneticileri katıldı. Toplantıda örgütün parasal durumu tartışılmaya başlandı. Toplantıya kısa ara verilince, örgüt liderlerinden Feyman Hüseyin oradan ayrıldı. Feyman Hüseyin'in ayrılmasından kısa süre sonra da toplantıda bulunan ‘Dara’ kod adlı Muhammet Demirbaş, üzerindeki bombaları patlattı. Ortalık kan gölüne dönerken, saldırıyı gerçekleştiren Muhammet Demirbaş adlı terörist ile toplantıya katılanlardan ‘Dijvar’, ‘Azat’, ‘Zinar’ ve ‘Serhat’ kod adlı örgüt yöneticileri yaşamını yitirdi.
Patlamada, toplantıda bulunanlardan çoğu yaralanırken, Rıza Altun'un yaralanıp yaralanmadığı öğrenilemedi. PKK'nın üst düzey yetkililerinin bulunduğu bir toplantıda böyle bir patlamanın olması örgüt içinde büyük bir paniğe neden oldu. Örgütün üst düzey yönetecilerinden Murat Karayılan ile silahlı kanat sorumlusu Feyman Hüseyin arasındaki liderlik savaşının sürdüğü dönemde yaşanan saldırı sondası örgüt mensuplarına yapılan açıklamada, Kandil Dağı'ndaki patlamayı gerçekleştiren terörist Muhammat Demirbaş'ın bunalıma girerek üzerindeki bombaları patlattığı söylendi.
Kandil Dağı'ndaki bombalı saldırı ve ardından gelişmeler, güvenlik birimlerince telsiz konuşmalarından saniye saniye takip edildi.
Türkiye, Altun için nota vermişti
TÜRKİYE, Fransa'da tutuksuz yargılanan ‘PKK'nın kasası’ olarak adlandırılan Rıza Altun'un geçtiğimiz günlerde, Irak'a kaçmasına göz yuman Avusturya'ya nota vermişti. Fransa'dan Avusturya'ya kaçan Altun, güvenlik birimlerince 4 Temmuz'da gözaltına alınmıştı. 13 Temmuz'da serbest kalan Altun, Viyana'dan Kuzey Irak'a kaçmıştı.
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül de açıklamasında, Interpol tarafından arananan bir teröristin AB üyesi Avusturya'dan uçakla Irak'a gitmesinin kabul edilemez olduğunu söylemişti.
İHTİMAL SENARYOLARI İÇİN TIKLAYIN

Bahçeli’den önemli mesajlar



MHP lideri, Genel Kurul’da yan yana oturacakları DTP’liler için “Kürtçe yemin etmezlerse sorun olmaz” dedi, AK Parti’ye ise “İstediklerini cumhurbaşkanı seçerler” diyerek 367 garantisi verdi.

İSTANBUL - MHP lideri Devlet Bahçeli, AK Parti’nin istediği kişiyi cumhurbaşkanı seçme hakkına sahip olduğunu söyledi, “Karar tamamen AKP’nin. Kimi isterlerse seçerler” dedi. MHP’nin cumhurbaşkanı seçiminde Meclis’te olacağını belirterek, “367 sorunu yaşanmaz” garantisi veren Bahçeli, kendisini arayan Başbakan’a “geri dönmeyeceğini” de kaydetti. Bahçeli, Başbakan’ın DTP ve MHP’lileri kastederek “Bunlar Meclis’te vuruşur” sözüne karşı da, Genel Kurul salonunda yan yana sıralarda oturacakları DTP’liler için “Türkçe yemin ederlerse, sorun çıkmayacağını” duyurdu.

Seçimden sonra basının karşısına çıkmayan tek lider olan Bahçeli, görüşlerini Akşam ve Milliyet gazeteleri aracılığıyla duyurdu.

AK PARTİ KİMİ İSTERSE SEÇER
Bahçeli, Meclis’teki cumhurbaşkanlığı seçiminde oylamaya katılacaklarını açıkladı. “Biz o gün oradayız. Oylamanın yapıldığı gün Genel Kurul’a gireriz” dedi. Bahçeli, cumhurbaşkanı adayı konusunda ise açık konuştu:

“Seçim yapılmış ve AKP milletin iradesiyle yeniden iktidar olmuştur. Cumhurbaşkanlığına da istediği kişiyi seçebilir, bu konudaki karar tamamen AKP’nindir. Kimi isterlerse seçerler. Ancak tabii seçilecek cumhurbaşkanının milletin ve devletin birliğini temsil eden, üzerinde tartışılmayacak bir isim olması, Türkiye’ye yakışan bir cumhurbaşkanı olması ülke yararına olacaktır.”

OY VERİRİZ, VERMEYİZ O BİZE KALMIŞ
“Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapıldığı gün AKP’nin Meclis’te toplantı yeter sayısı sorunu yaşamaması gerekiyor. Zaten 340 milletvekilleri var. 24 de DTP’li bağımsız milletvekili var. Cumhurbaşkanı seçimi için Genel Kurul toplantı yeter sayısı 367’dir. İlk iki turda 367 oy gerekmektedir. Genel Kurul’a biz MHP olarak katılacağız. Dolayısıyla AKP toplantı yeter sayısı sorunu yaşamaz. Biz oylamaya katılırız; ancak aday gösterilen kişiye oy veririz vermeyiz, o bize kalmış.

BAŞBAKAN’A DÖNMEYECEĞİM
MHP lideri, Başbakan’ın telefonuna çıkmadığını ve “dönmeyeceğini” de söyledi:
“Başbakan, aramak için biraz erken davrandı. Hem de tavırlarını samimi bulmuyorum. Seçim kampanyası sırasında bize ‘Meclis’te bile selam verilmez bunlara’ dedi. MHP’yi DTP ile aynı kefeye koydu. Başbakan şimdi ak bir sayfa açtığını söylüyor ama daha önceki kara sayfaların hesabını ne yapacağız. Şimdi biz bekliyoruz. Bakalım Sayın Başbakan’ın Meclis’teki tavırları ne olacak. Ancak ben bu süreçte Başbakan’ı aramayacağım.”

DTP’LİLER TÜRKÇE YEMİN EDERSE SORUN YOK
Bahçeli, Başbakan’ın seçim kampanyası sırasında DTP ve MHP’yi kastederek “Bunlar Meclis’te vuruşur” sözlerine de yanıt verdi. Genel Kurul salonunda yan yana sıralarda oturacakları DTP’li bağımsız milletvekilleriyle MHP’liler arasında sorun çıkmasının “yemin” törenine bağlı olduğunu açıklayan MHP lideri, geçmişte DEP milletvekili Leyla Zana’nın “Kürtçe yemin” ettiğini hatırlatarak şöyle dedi:

“Türkçe yemin etmezlerse bizim de milli hassasiyetlerimiz var. Anayasamız’ın 3’üncü maddesi çok açık; resmi dil Türkçe’dir diyor.”

Bağımsızlar yeminin ardından DTP’ye katılacak

Demokratik Toplum Partisi’nin desteklediği bağımsız milletvekilleri, TBMM’de düzenlenecek yemin töreninin ardından partiye katılacak.
ANKARA - DTP yetkililerinden alınan bilgiye göre, bağımsız milletvekillerinin partiye katılımlarının ardından, bir ay içerisinde DTP Olağanüstü Kongresi’nin toplanması ve Mardin’den milletvekili seçilen Ahmet Türk’ün yeniden genel başkanlığına getirilmesi bekleniyor. Hakkari’den bağımsız milletvekili seçilen, Anayasa Mahkemesi’nce kapatılan HADEP’in eski Genel Başkan Yardımcısı Hamit Geylani de, “5 yıl süreyle bir başka partinin kurucu, üyesi ve yöneticisi olamayacağı” yönünde getirilen yasağın sona ereceği Mart 2008’de DTP’ye katılabilecek.

DTP’nin desteklediği Ayla Akat Ata, Bengi Yıldız, Mehmet Nezir Karabaş, Selahattin Demirtaş, Aysel Tuğluk, Akın Birdal, Gültan Kışanak, Pervin Buldan, Hamit Geylani, Sebahat Tuncel, Emine Ayna, Ahmet Türk, Nuri Yaman, Sırrı Sakık, Osman Özçelik, İbrahim Binici, Hasip Kaplan, Sevahir Bayındır, Şerafettin Halis, Özdal Üçer ve Fatma Kurtulan, bağımsız olarak milletvekili seçilmişti.

Leyla Zana’ya ‘eyalet’ soruşturması

Kapatılan DEP’in eski milletvekili Leyla Zana hakkında, dün Iğdır’da düzenlenen mitingde yaptığı konuşma nedeniyle soruşturma açıldı.
IĞDIR - Iğdır Emniyet Müdürlüğü, Leyla Zana’nın Demokratik Toplum Partisi’nin (DTP) desteklediği bağımsız adayların Iğdır mitinginde yaptığı konuşma metnini de Cumhuriyet Savcılığı ve İl Seçim Kurulu’na sundu.

Iğdır Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Küçük tarafından yapılan yazılı açıklamada, Leyla Zana ve Mehmet Nuri Güneş hakkında, dün düzenlenen mitingdeki konuşmalarının içeriği nedeniyle, TCK’nın 216 ve 302. maddeleri ile 298 sayılı yasanın 58. maddesi gereğince soruşturma açıldığı bildirildi.

Dünkü açıklamasında “Ankara, Türkiye’yi eyaletlere böl ve Kürdistan eyaleti kur” diyen Zana’ya Başbakan Recep Tayyip Erdoğan sert tepki göstermiş “Siz, kalkıp bu ülkeyi bölebilecek bir anlayışı, yapıyı ortaya koyamazsınız. Seçimin arifesinde böyle bir tahrik yapamazsınız” diyerek, yargıyı göreve çağırmıştı.

‘AKP’nin koltuk değneği Barzani ve DTP’

MHP lideri Devlet Bahçeli, Trabzon mitinginde cumhurbaşkanlığı seçimine değindi. Bahçeli, Anayasa Mahkemesi kararını eleştiren AK Parti’yi kurumları yıpratmakla suçladı. Bahçeli AK Parti’nin iki koltuk değneğinin ise DTP ve Barzani olduğunu söyledi.
TRABZON - Trabzon Cumhuriyet Meydanı’nda halka seslenen Devlet Bahçeli’nin hedefinde, Başbakan, Dışişleri Bakanı ve Meclis Başkanı vardı. Bahçeli, cumhurbaşkanlığı seçim süreci ve ardından bu üç ismin birbirinin kuyusunu kazdığını söyledi. Konuşmasının büyük bölümünde AK Parti’yi eleştiren Bahçeli, Cumhurbaşkanı Sezer’in seçilmesine o dönemin Fazilet Partisi’nde olan şimdi ki AK Partililerin de destek verdiğini söyledi.

İktidarın seçim sonrasında hükümet kurmak için bağımsız adaylarla yakınlık kurduğunu savunan Devlet Bahçeli, AK Parti’yi, Barzani ve DTP’den yardım almaya çalışmakla da suçladı.

Cumartesi günkü Erzurum mitinginde, Abdullah Öcalan’ı idam etmesi için başbakan Erdoğan’a ip atan Bahçeli, bu tutumunu Trabzon’daki mitingde sürdürmedi.

9 DTP’liye ‘PKK propagandası’ davası

DTP Genel Başkan Yardımcısı Orhan Miroğlu”nun da aralarında bulunduğu 9 kişi hakkında “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla dava açıldı.
İSTANBUL - Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 25 Mart 2007 tarihinde Ankara’daki nevruz kutlamaları sırasında yapılan konuşmalara ilişkin soruşturmasını tamamladı.

Başsavcılık, aralarında Demokratik Toplum Partisi (DTP) Genel Başkan Yardımcısı Orhan Miroğlu’nun da bulunduğu 9 kişi hakkında 8 aydan 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açtı.

Miroğlu, terör örgütünün propagandasını yapmakla suçlanıyor.

İddianamede, DTP Genel Başkan Yardımcısı’nın “Elbette PKK’lı burada ve siz DTP’siniz” sözlerinin suç teşkil ettiği belirtildi.

Başsavcılık, terör örgütünün nevruz ve 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü fırsat bilerek, örgütün siyasallaşmasına hizmet eden gösteri ve eylemlerde bulunduğunu da ifade etti.

Şanlıurfa’da PKK’lının cenazesinde gerginlik

Tunceli’de, güvenlik güçleriyle girdiği çatışmada öldürülen Fidan Sıcak adlı teröristin cenazesi, Şanlıurfa’nın Viranşehir ilçesinde defnedilirken, gerginlik yaşandı.
ŞANLIURFA - Bir grup, yoldan geçen bir aracı durdurarak, içindekileri linç etmek istedi.

Fidan Sıcak’ın cenazesi, Ceylanpınar yol kavşağında, kalabalık bir grup tarafından karşılandı. Bu sırada kalabalık, yoldan geçen bir özel aracı durdurdu.

Sürücüye tepki gösteren bazı şahıslar, aracı yumruklanmaya başladı. Aracın içerisindeki 2 kişiyi linç etmek isteyen grup, Viranşehir Belediye Başkan Yardımcısı Nayif Aslan tarafından engellendi.

Grubun dağılması üzerine, kadın töreristin cenazesi defnedildi. Cenazeye, Belediye Başkanı Emrullah Cin, Belediye Başkan Yardımcısı Nayif Aslan ile DTP yöneticileri de katıldı.

DTP: Koalisyonda 4 bakanlık isteriz

Demokratik Toplum Partisi (DTP) Genel Başkan Vekili Nurettin Demirtaş, 4 bakanlığın kendilerine verilmesi şartıyla koalisyon yapmaya hazır olduklarını söyledi.

MERSİN - Demirtaş, Mersin bağımsız milletvekili adayı Orhan Miroğlu tarafından Metropol Alanı’nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, “Mersin’in, barış ve kardeşlik içinde yaşadığını, bu nedenle de kentin tüm Türkiye’ye örnek olması gelmesi gerektiğini” ifade ederek, “Mersin’de AK Partilisiyle, CHP’lisiyle, hatta MHP’lisiyle birlikte bir kardeşleşme yaşanıyor. Bu büyük bir özgürlük” dedi.

Ağrı’da DTP-MHP gerginliği


Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde MHP’lilerle DTP’liler arasında gerginlik yaşandı. DTP’lilerin, MHP binası önünde slogan atması ile başlayan olayları polis havaya ateş açarak yatıştırdı.

AĞRI - Bağımsız milletvekili adayı Dr. Mehmet Naci Kutlay’ın Doğubayazıt Meydanı’nda düzenlenecek mitingine katılmak için DTP ilçe binası önünde toplanan yaklaşık bin 500 kişi, Ağrı Caddesi üzerinde yürüyüşe geçti.

DTP’li grup, MHP ilçe binası önünden geçerken Abdullah Öcalan lehine sloganlar atmaya başladı. MHP’lilerin sloganla karşılık vermesi üzerine iki grup karşı karşıya geldi.

Taş ve sopalarla MHP binasına saldıran kalabalığa müdahale eden polise, özel harekat timleri ile jandarma da destek verdi.

Olay sırasında birçok işyerinin camları kırıldı, ilçe merkezi bir süre trafiğe kapatıldı. Güvenlik kordonunu aşmak isteyen kalabalığı DTP’li yöneticiler sakinleştirdi.

Polis, iki parti binası önünde güvenlik önlemlerini artırdı.

DİYARBAKIR’DA DP MHP AK PARTİ BİNALARI TAŞLANDI
Diyarbakır’da da DTP’nin desteklediği bağımsız milletvekili adaylarının gerçekleştirdiği mitingin ardından bir grup, DP, MHP ve AK Parti seçim bürolarını taşladı.

Diyarbakır İstasyon Meydanı’ndaki mitingin ardından dağılan bir grup ile yol güzergahında bulunan DP İl Başkanlığı’ndaki partililer arasında sözlü tartışma başladı.

Tartışmanın büyümesi üzerine grup, DP İl Başkanlığı binasını taşladı. DP’liler de grup ile miting alanını temizlemeye gelen Yenişehir Belediyesi’ne ait araca taş atarak karşılık verdi.

Polisin uyarısı üzerine dağılan grup daha sonra, AK Parti seçim bürosu ile 200 metre ileride bulunan MHP İl Başkanlığı binasına taş attı. Grup, polisin müdahalesi sonucu dağıldı.

ZANA’DAN KÜRTÇE BARIŞ MESAJI
DTP’nin desteklediği bağımsız milletvekili adaylarının düzenlediği mitinge, kapatılan DEP’in eski milletvekili Leyla Zana ile Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir de katıldı.

Adaylar Aysel Tuğluk ve Gültan Kışanak’ın katıldığı mitinge, diğer adaylardan Selahattin Demirtaş eşinin rahatsızlığı nedeniyle il dışında olduğu için, Akın Birdal da sağlık sorunları nedeniyle katılamadı.

Abdullah Öcalan’ın posterinin açıldığı ve PKK lehine sloganların atıldığı mitingde konuşan Baydemir, “Hükümet 4.5 yılda sivilleşme ve demokratikleşme konusunda bir şey yapmadı. Bir adım ileri attı. Birileri kaşlarını çattı. Dört adım geri attı. Bu şekilde ülke yönetilmez” dedi.

DTP Genel Başkan Vekili Nurettin Demirtaş koltuk ve mevki istemediklerini ifade ederek, “Biz iktidar sevdalısı değil, halk sevdalısıyız. İktidarda gözümüz yok. Özgürlük istiyoruz” derken, Leyla Zana Kürtçe yaptığı konuşmada şu mesajı verdi:

“Bu barış elini son kez uzatıyoruz. Bu el geri çevrilirse bir daha ölene kadar kimseye barış elimizi uzatmayacağız. Kimse bizim onurumuzla uğraşmasın.”

Hükümetten Zana’ya tepki

Eski DEP Milletvekili Leyla Zana’nın “Ankara, Türkiye’yi eyaletlere böl ve Kürdistan eyaleti kur” konuşmasına hükümetten tepki geldi.
ANKARA - Başbakan Erdoğan açıklamayı ‘talihsiz’, Dışişleri Bakanı Gül ise ‘provoke edici’ olarak niteledi.
Kanal 7 televizyonunda konuşan Başbakan Erdoğan, “Yapılan açıklama, çok talihsiz. Siz, kalkıp da bu ülkeyi bölebilecek bir anlayışı, yapıyı ortaya koyamazsınız ve seçimin arifesinde de böyle bir tahrik yapamazsınız. Bunun takibini, herhalde yargı gereği gibi yapacaktır.” dedi.

Dışişleri Bakanı Gül ise, Zana’nın açıklamasını, “Çok sorumsuzca ve seçim öncesinde, herkesi provoke edici” olarak değerlendirdi.

TGRT televizyonunda yayına katılan Gül, “Böyle bir açıklamanın, bilinçsiz yapıldığı kanaatinde değilim” diye konuştu.

Olası AK Parti- DTP ittifakı ile ilgili haberleri de değerlendiren Gül, “Böyle bir ihtimal yok” dedi.

Zana eyalet açıklamasının arkasında

Dün yaptığı açıklamada “Ankara, Türkiye’yi eyaletlere böl ve Kürdistan eyaleti kur” diyen Leyla Zana, “Söylediklerime bugün kızanlar, 5 ya da 10 yıl sonra bunu gerçekleştirecek ve uygulayacaklar” dedi.
VAN - Demokratik Toplum Partisi’nin (DTP) bağımsız adaylarına destek vermek üzere Van’a gelen kapatılan DEP’in eski milletvekili Leyla Zana, dün Iğdır’da yaptığı konuşmayla ilgili gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Türkiye’nin bölünmemesi gerektiğine inananlardan biri olduğunu belirterek, “Ben bu halkın diliyim. Aynı zamanda halkımın da beklentilerini dillendirdim. Türkiye’nin geleceğini de orada görürüm. Türkiye’nin çıkarını bunda buluyorum. İnancım şu ki, söylediklerime bugün kızanlar 5 yıl sonra ya da 10 yıl sonra bunu gerçekleştirecekler ve uygulayacaklar” dedi.

Söylediklerinin kendi görüşü olduğunun altını çizen Zana, “Parti bu fikrimi destekler mi desteklemez mi onların bileceği bir şeydir. Ahmet Türk demek sadece parti demek değildir. Partimiz içinde de değişik görüşler var” diye konuştu.

DTP: Ateşkese uyulmaması gerilimi artırdı

Demokratik Toplum Partisi, son zamanlarda artan şehit cenazelerinin, daha önce ilan edilen “Tek taraflı ateşkes çağrısına” uyulmamasından kaynaklandığını öne sürdü.
ANKARA - Demokratik Toplum Partisi Parti Meclisi’nin dün yapılan toplantısının sonuç bildirgesinde gündeme ilişkin değerlendirmelere yer verildi.

Cumhurbaşkanlığı seçimleri nedeniyle başlayan gerilimin, seçim sürecinde artarak devam ettiği belirtilen bildiride, Genelkurmay Başkanlığı’nın toplumu teröre karşı ‘kitlesel refleks’ göstermeye çağıran açıklamasının “halkları birbirine düşman etmeye ve linç kültürünü meşrulaştırmaya dönük” olduğu ileri sürüldü.

Terör örgütünün ilan ettiği tek taraflı ateşkes sürecinin iyi değerlendirilemediğini de belirten DTP parti meclisi, son zamanlarda artan şehit cenazelerinin ‘ateşkes çağrısına’ uyulmamasından kaynaklandığını savundu.

Bildiride, bu durum “ifade edilemeyecek kadar üzücü” olarak değerlendirildi.

DTP’li Mahmut Alınak’a soruşturma

Başbakan Erdoğan’a Kars’ın sorunlarını içeren Kürtçe dilekçe gönderen eski DEP Milletvekili ve DTP Kars İl Başkanı Mahmut Alınak hakkında “Türkçe Harflerin Kabulü Hakkındaki Kanun”a muhalefetten soruşturma başlatıldı.
ANKARA - Edinilen bilgiye göre, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a Kars ilinin sorunlarını ve çözüm önerilerini içeren Kürtçe dilekçe gönderen ve yanıt alamayan DEP Milletvekili ve DTP Kars İl Başkanı Mahmut Alınak, Erdoğan hakkında görevini ihmal ettiği gerekçesiyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Suçlamaya takipsizlik veren başsavcılık, Alınak’ın Başbakan’a gönderdiği Kürtçe dilekçeyle ilgili ise soruşturma başlattı.

Alınak’ın Başbakan hakkındaki dava dilekçesine de koyduğu Kürtçe dilekçe üzerine harekete geçen Basın Savcılığı, soruşturmayı “Türk Harflerinin Kabulü Hakkındaki Kanun”a muhalefet suçundan yürütüyor.

Sözkonusu kanun, devlet dairelerindeki iş ve işlemlerde Türk harflerinin kullanımını öngörüyor ve resmi yazışmaların Türkçe harflerle yapılmasını düzenliyor.

Basın Savcılığının Alınak’ı suçlu bulması durumunda eski milletvekili hakkında 6 aya kadar hapis istemi ile dava açılabilecek..

DTP’den geri adım

Cumhurbaşkanı Sezer, bağımsız adayların birleşik oy pusulasında yer almasına ilişkin Anayasa değişikliğini onayladı. Düzenleme kabul edilirse seçimi kilitleriz mesajını gönderen Demokratik Toplum Partisi ise geri adım attı.
İSTANBUL - Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in seçime katılan tüm parti ve bağımsız adayların birleşik oy pusulasında yer almasına ilişkin Anayasa değişikliğini onaylamasıyla gözler, binlerce bağımsız aday göstererek seçimi kilitleme tehdinde bulunan Demokratik Toplum Partisi’ne (DTP) çevrildi.

DTP Merkez Yönetim Kurulu üyesi Sırrı Sakık, düzenlemenin kendilerini engellemeye yönelik ve demokrasiye aykırı olduğunu savundu, ancak seçimi kilitlemeyeceklerini var olan çerçeve içinde mücadelelerini sürdüreceklerini belirtti.

Demokratik Toplum Partisi, Doğu ve Güneydoğu Anadolu pek çok insanın okuma yazma bilmediğini ve bu nedenle bağımsız adayları oy pusulasında bulamayacakları gerekçesiyle düzenlemeye karşı çıkıyordu.

Konya’daki terör operasyonuna 4 tutuklama

Konya’da PKK terör örgütüne yönelik düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 26 kişiden aralarında Demokratik Toplum Partisi İl Başkanı’nın da bulunduğu 4 kişi tutuklandı.
KONYA - Konya polisinin 3 gün önce düzenlediği ve Şırnak’taki operasyonda şehit olan Konyalı piyade uzman çavuş Bayram Bulat’ın adını taşıyan operasyonda, 8’i kadın 26 kişi gözaltına alınmıştı.
Adliyeye sevk edilen zanlılardan 10’u tutuklanma istemiyle nöbetçi mahkemeye sevkedildi. 16 zanlı ise serbest bırakıldı.

Mahkeme heyeti, zanlılardan Demokratik Toplum Partisi (DTP) Konya İl Başkanı’nın da aralarında bulunduğu 4 kişinin tutuklanmasına karar verdi.

Altı kişi ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

DTP Hatay İl Başkanı’na soruşturma

DTP Hatay İl Başkanı Halis Yurtsever hakkında, terörist Abdullah Öcalan’a ‘Sayın Öcalan’ dediği gerekçesiyle soruşturma başlatıldı.
HATAY - DTP İl Başkanı Yurtsever, Irak’ta 1988 yılında meydana gelen Halepçe katliamını kınamak amacıyla dün bir basın toplantısı düzenledi.

Yurtsever, Öcalan’ın Türk Tabipler Birliği tarafından yeniden sağlık kontrolünden geçirilmesini istedi.

Konuşmasında Öcalan’a ‘sayın’ diyerek hitap etmesi üzerine Yurtsever hakkında, Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca soruşturma açıldı.

Hatay Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’nde ifade veren Yurtsever, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

Manisa’da 9 DTP’li gözaltına alındı

Manisa’nın Turgutlu İlçesi’nde polis ekipleri, DTP İlçe Başkanlığı’nın da aralarında bulunduğu 10 ayrı noktaya eşzamanlı baskın düzenledi. Operasyonda ilçe başkanının da aralarında bulunduğu 9 kişi gözaltına alındı.
MANİSA - Nevruz öncesinde eylem yapılacağı ihbarını alan Turgutlu Emniyet ekipleri, sabah saatlerinde ilçe binası ile 9 ayrı noktaya operasyon düzenledi.
Yapılan aramalarda, çok sayıda yasak yayın, terörist Abdullah Öcalan posterleri ile PKK’yı öven pankartlar ele geçirildi. Savcılık izniyle yapılan aramalar sonunda, DTP Turgutlu İlçe Başkanı Kahraman Eksen’in de aralarında bulunduğu 9 kişi gözaltına alındı.

Operasyonun, Nevruz öncesinde alınan önlemler kapsamında yapıldığı bildirilirken, Turgutlu’da yaşayan bazı kişilerin Manisa’da yasa dışı gösteri yaptıklarının belirlendiği de öğrenildi.

Zana ve Türk’e inceleme

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Nevruz kutlamalarındaki konuşmaları dolayısıyla DTP Genel Başkanı Ahmet Türk ve eski DEP milletvekili Leyla Zana hakkında inceleme başlattı.
DİYARBAKIR - Edinilen bilgiye göre, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, DTP Genel Başkanı Türk ile Zana’nın dün fuar alanındaki Nevruz etkinliği sırasında yaptıkları konuşmaları nedeniyle inceleme başlattı.

Türk, dünkü konuşmasında; terör örgütü başı Öcalan’a “Sayın” diye hitap ederken, Zana, Kürtlerin 3 liderinin bulunduğunu; bunlardan birinin Irak Devlet Başkanı Celal Talabani, ikincisinin Mesut Barzani, üçüncüsünün ise terör örgütübaşı Öcalan’ın olduğunu söylemişti.

Nevruz etkinliğinde yapılan konuşmaları incelemeye alan savcılık, Türk ve Zana hakkında dava açılıp açılmamasına karar verecek. Haklarında dava açılırsa Türk ve Zana, TCK’nın “Suç ve suçluyu övme” suçunu içeren 215. maddesi uyarınca yargılanacak.

DTP Genel Başkanı Türk, bir süre önce Diyarbakır 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nde bir açıklamasında “Sayın Öcalan” dediği gerekçesiyle yargılandığı davada 6 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.

DTP MYK ÜYESİ BİNGÖL’DE TUTUKLANDI
DTP Merkez Yönetim Kurulu üyesi Medeni Kırıcı, Nevruz kutlamalarında yaptığı konuşma nedeniyle tutuklandı. Bingöl’de yapılan Nevruz kutlamalarında terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’a “sayın” diye hitap ettiği ve terör örgütünün propagandasını yaptığı iddiasıyla gözaltına alınan Kırıcı, “suç ve suçluyu övmek” ve “silahlı örgütün propagandasını yapmak” suçlamalarıyla bugün çıkarıldığı Sulh Ceza Mahkemesi tarafından tutuklandı. Bir grup DTP’li, Kırıcı’yı adliyeden çıkışında sloganlar atarak, alkışladılar.

DİYARBAKIR’DA 48 GÖZALTI
Öte yandan Diyarbakır’daki Nevruz kutlamalarında, terör örgütü lehine slogan attıkları gerekçesiyle aralarında 7’si çocuk 48 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan göstericilerin Emniyet Müdürlüğü’ndeki sorgulamalarının devam ettiği bildirildi.

Zana ve Türk ifade verecek


Nevruz etkinliği sırasında yaptıkları konuşma nedeniyle haklarında soruşturma başlatılan eski DEP milletvekili Leyla Zana ve DTP Genel Başkanı Ahmet Türk ifade verecekler.


DİYARBAKIR - Diyarbakır’da 21 Mart’taki Nevruz etkinliğinde yaptıkları konuşma nedeniyle haklarında soruşturma başlatılan Zana ve Türk, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığında ifade verecek.


Türk, Diyarbakır’daki kutlamalarda yaptığı konuşmasında; terör örgütü elebaşı Öcalan’a “Sayın” diye hitap etmiş, Zana ise Kürtlerin 3 liderinin bulunduğunu; bunlardan birinin Irak Devlet Başkanı Celal Talabani, ikincisinin Mesut Barzani, üçüncüsünün ise terör örgütü elebaşı Öcalan olduğunu söylemişti.

Nevruz etkinliğinde yapılan konuşmaları incelemeye alan savcılık, Zana ve Türk hakkında soruşturma başlatmıştı.

DTP Genel Başkanı Türk, bir süre önce Diyarbakır 2. Sulh Ceza Mahkemesinde bir açıklamasında “Sayın Öcalan” dediği gerekçesiyle yargılandığı davada da 6 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.

AK Parti grubunda DTP tartışması

AK Parti grup toplantısında, Demokratik Toplum Partisi binalarına düzenlenen baskınlar gündeme geldi. AK Parti Hakkari Milletvekili Mustafa Zeydan ile Başbakan Erdoğan arasında tartışma yaşandı.
ANKARA - AK Parti grubunun basına kapalı bölümünde söz alan Mustafa Zeydan, DTP binalarına yapılan baskınların halkı tedirgin ettiğini söyledi. Zeydan “Baskınlar gerilimi artıyor, ölüyü yeniden diriltiyoruz” dedi. Zeydan’ın bu sözlerine kızan Başbakan Erdoğan ise, DTP’nin teröristlerle işbirliği içinde olduğunu söyledi. Erdoğan, “Yaptığımız tüm baskınlarda, terör örgütüyle faaliyet içinde olduklarına dair kanıtlar buluyoruz. DTP de kendine dikkat etsin” diye konuştu.

DTP’li Orhan Miroğlu serbest bırakıldı

Ankara’da, Pazar günü düzenlenen Nevruz Mitingi sonrasında gözaltına alınan DTP Genel Başkan Yardımcısı Orhan Miroğlu, mahkemece serbest bırakıldı.
ANKARA - Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri tarafından, Nevruz Mitingi sonrasında gözaltına alınan, aralarında Miroğlu’nun da bulunduğu 4 kişi, Ankara Adalet Sarayı’na getirildi.
Adli Tıp Kurumu’nda sağlık kontrolünden geçirilen zanlılar, terör ve organize suçlara bakmakla görevli Cumhuriyet Savcısı Cemil Tuğtekin tarafından sorgulandı.

Zanlılar, savcılık sorgusunun ardından tutuklanmaları istemiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi.

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi nöbetçi hakimliğine çıkartılan zanlılardan K.G, “örgüt propagandası yapmak” suçundan tutuklanarak cezaevine gönderilirken, Miroğlu ve diğer 2 zanlı serbest bırakıldı.

Aynı miting sonrasında gözaltına alınan ve 18 yaşından küçük olan 4 kişi de Çocuk Şube Müdürlüğü ekiplerince Ankara Adalet Sarayına getirildi.

Adli Tıp Kurumundaki sağlık kontrolünün ardından terör ve organize suçlara bakmakla görevli savcılar tarafından sorgulanan bu kişilerden 3’ü serbest bırakılırken, 1’i tutuklanması istemiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi.

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi nöbetçi hakimliğine çıkartılan zanlı, serbest bırakıldı.

Cizre’de tutuklama protestosu



Cizre Belediye Başkanı Aydın Budak’ın nevruz kutlamaları sırasında yaptığı konuşma nedeniyle tutuklanması ilçede protesto edildi.

ŞIRNAK - Cizre Belediyesi önünde toplanan ve aralarında 8 DTP’li belediye başkanının da bulunduğu kalabalık bir basın açıklaması yaptı. DTP Şırnak İl Başkanı İzzet Belge, Belediye Başkanı Aydın Budak serbest bırakılıncaya kadar eylemlerini sürdüreceklerini söyledi.


Basın açıklamasından sonra 2 dakika oturma eylemi yapan grup slogan attıktan sonra dağıldı. Polis, basın açıklaması nedeniyle ilçe genelinde yoğun güvenlik önlemi aldı.

Aydın Budak dün “yasadışı örgüt propagandası yapmak”, “suç ve suçluyu övmek” ile “halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek” iddialarıyla tutuklanmıştı.

56 belediye başkanına 15 yıla kadar hapis istemi

Roj TV’nin kapatılmaması için, Danimarka Başbakanı Rasmussen’e mektup yazan, çoğunluğu DTP’li, 56 belediye başkanının yargılandığı davada, savcı 53 belediye başkanı için, 15 yıla kadar hapis cezası talep etti.

Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın duruşmasında, savcı mütalaasını okudu. 54’ü DTP’li, 2’si SHP’li toplam 56 belediye başkanı, terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etmekle suçlandı.
Savcı, 3 belediye başkanı için beraat, 53 belediye başkanı için de 7,5 ila 15 yıl değişen hapis cezası istedi.

Mahkeme heyeti, sanıkların son savunmaları için, duruşmayı 8 Mayıs’a erteledi.

Bu arada Cizre Belediye Başkanı Aydın Budak’ın Nevruz kutlamaları sırasında yaptığı konuşma nedeniyle tutuklanması ilçede protesto gösterilerine neden oldu.

DTP Şırnak İl Başkanı, belediye başkanı serbest bırakılıncaya kadar eylemlerini sürdüreceklerini söyledi.

PKK lehine gösteriye 12 gözaltı

DTP Ankara İl Başkanı’nın da aralarında bulunduğu 12 kişi terör örgütü PKK lehine gösteri yaptıkları gerekçesiyle gözaltına alındı.
ANKARA - Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 15 Şubat ve 10 Mart 2007 tarihlerinde basın açıklaması adı altında düzenlenen gösterilerde terör örgütünün propagandasının yapıldığına ilişkin suç duyurusu üzerine, toplantılarla ilgili soruşturma başlattı.
Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün, gösterilerle ilgili yaptığı çekimleri inceleyen savcılık, terör örgütü ve elebaşını öven pankart ve sloganlar tespit etti.

Bunun üzerine Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, çeşitli adreslerden 12 kişiyi gözaltına aldı.

Gözaltına alınanlar arasında DTP Ankara İl Başkanı Salih Karaaslan ile İHD Ankara Şube Yöneticisi İsmet Aras’ın da bulunduğu belirtildi.

Gözaltına alınan diğer 10 kişinin de miting düzenleme komitesinden olduğu öğrenildi.

9 KİŞİ HAKKINDA DAVA
Nevruz öncesinde Kocaeli ve İstanbul’da, terör örgütü PKK adına bombalı eylem hazırlığındayken yakalanan 9 kişi hakkında, 6 ile 32 yıl arasında değişen hapis cezaları istemiyle dava açıldı.

Kocaeli ile İstanbul’da düzenlenen ve 11 kilogram patlayıcının ele geçirildiği eş zamanlı operasyonda gözaltına alınan 9 zanlıyla ilgili soruşturma tamamlandı.

İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’nca hazırlanan iddianamede, zanlılardan ikisi hakkında terör örgütüne üye olmak ve patlayıcı madde bulundurmak suçlarından 32’er yıla kadar hapis cezası istendi.

Diğer 7 sanığın ise terör örgütüne üye olmak, patlayıcı madde bulundurmak, terör örgütü üyelerine yardım ve yataklık etmek suçlarından 6 yıldan 27 yıla kadar değişen hapis cezalarına çarptırılmaları talip edildi.

Hilmi Aydoğdu tutuksuz yargılanacak



DTP Diyarbakır İl Başkanı Hilmi Aydoğdu “Kerkük’e yapılacak bir saldırıyı Diyarbakır’a yapılmış sayarız” sözleri nedeniyle hakim karşısına çıktığı davada, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

DİYARBAKIR - Diyarbakır 8. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya, Aydoğdu ile 25 avukatı katıldı. Duruşmada söz alan Aydoğdu, Celal Talabani’nin liderliğini yaptığı Kürdistan Yurtseverler Birliği’ne ait internet sitesinde yer alan görüşlerin yanlış aktarıldığını söyledi.

Aydoğdu, görüşleriyle, insanları kin ve nefrete sevk etmek gibi bir niyetinin olmadığını vurguladı.

Ortak bir savunma yapan avukatları ise Aydoğdu’nun sözlerinin ‘düşünce özgürlüğü’ kapsamında değerlendirilmesini ve sanığın tahliye edilmesini istedi. Ancak savcı, serbest bırakılması talebine karşı çıktı.

Bu arada DTP Ankara İl Başkanı Salih Karaaslan ile İHD Ankara Şube Yöneticisi İsmet Aras’ın da aralarında bulunduğu 4 kişi, “örgüt üyeliği” suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.

DTP Tunceli İl Başkanı’na hapis

Demokratik Toplam Partisi Tunceli İl Başkanı Hıdır Aytaç ve 7 parti üyesi, terör örgütüne yardım ve yataklık suçundan 3 yıl 9’ar ay hapis cezasına çarptırıldı.
MALATYA - 2006 yılında teslim olan bir PKK’lının ifadeleri doğrultusunda gözaltına alınan ve haklarında dava açılan 8 Demokratik Toplam Partisi (DTP) üyesinin yargılanmasına, Malatya 3’ncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi.

Yaklaşık 10 ay tutuklu kaldıktan sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan sanıklar, son savunmalarında, iddiaları reddetti. Ancak mahkeme heyeti, İl Başkanı Hıdır Aytaç’ın da aralarında bulunduğu 8 sanığı, terör örgütüne yardım ve yataklık ettikleri gerekçesiyle 3 yıl 9’ar ay hapis cezasına çarptırdı.

Hıdır Aytaç, kararı temyiz edeceklerini açıkladı.

Bursa DTP İl Başkanı tutuklandı

Bursa’da gözaltına alınan Demokratik Toplum Partisi İl Başkanı Hüseyin Diken ve 7 partili tutuklandı. Bölücü örgüt propogandası yapmaktan tutuklanan DTP’liler cezaevine gönderildi.
BURSA - Polisin dün gece düzenlediği operasyonda Demokratik Toplum Partisi (DTP) Bursa İl Başkanı Hüseyin Diken’in de aralarında bulunduğu 9 kişi, nevruz kutlamalarında terör örgütü PKK ve Abdullah Öcalan’ı övücü propaganda yaptıkları gerekçesiyle gözaltına alındı.

Operasyon gün içinde de devam etti ve Yenişehir ilçesinde parti üyesi 10 kişi aynı gerekçeyle gözaltına alındı. Zanlılar sorgularından sonra önce savcıya sonra da mahkemeye çıkarıldı.

Aralarında İl Başkanı Hüseyin Diken’in de bulunduğu 8 kişi terör örgütü propagandası yapmak suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi. Sorgulamaları süren 10 DTP’linin ise yarın adliyeye sevk edilmesi bekleniyor.

Türk: Operasyona zemin hazırlanıyor



DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, suni gerginliklerle sınırötesi operasyona zemin hazırlanmak istendiğini öne sürdü. Türk, Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt hakkında yargıyı etkilemek iddiasıyla dava açılması gerektiğini de söyledi.

DİYARBAKIR - Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın “Kuzey Irak’a operasyon yapılmalıdır” sözlerini değerlendiren Demokratik Türkiye Partisi (DTP) Genel Başkanı Ahmet Türk, “Operasyonların sorunu çözmediğini geçmişte gördük” diye konuştu.


Türkiye’nin sonu kestirilemeyen bir kaos ortamına sürüklenmeye çalışıldığını belirten Ahmet Türk, Kerkük ve Diyarbakır’ın, Irak ve Türkiye’nin kendi iç meseleleri olduğunu söyledi.

Türk, “Kerkük ile Türkiye’deki Kürt sorunu, karşı karşıya getirilerek gerginlik ve müdahale tartışmalarına zemin hazırlanmaya çalışılıyor” diye konuştu.

DTP lideri Türk, siyasetin merkezinin Meclis’ten kışlaya kaydığını da öne sürdü.

DTP Büyükanıt’ın açıklamalarından kaygılı

Demokratik Toplum Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bayram Altun, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın açıklamalarının kendilerini kaygılandırdığını söyledi.
DİYARBAKIR - Diyarbakır’da toplantı yapan Demokratik Toplum Partili belediye başkanları, Türkiye’deki son gelişmeleri ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın açıklamalarını değerlendirdi.
DTP Genel Başkan Yardımcısı Bayram Altun, Büyükanıt’ın açıklamalarıyla kritik bir sürece girildiğini savunarak, sürecin kendilerini ciddi anlamda kaygılandırdığını söyledi.

Cumhurbaşkanlığı seçimi ve Kerkük’te yapılacak referandum nedeniyle gerginliğin tırmandırıldığını öne süren Altun, “Son olarak Genelkurmay Başkanı Büyükanıt’ın yaptığı açıklamalar bize bunu gösteriyor. Halen Kürt sorunu askeri yöntemle çözülmek isteniyor. Askeri çözüm seçeneği tekrar ön plana çıkarılıyor. Oysa ki biz biliyoruz ki bu tür çözüm yöntemi yıllardır denendi ve sonuç alınamadı” dedi.

DTP Ağrı İl Başkanı tutuklandı

DTP Ağrı İl Başkanı Murat Öztürk, Nevruz kutlamalarında “Terör örgütüyle ilgili propaganda yapmak” suçundan tutuklandı.
AĞRI - İfade vermek için Adliye’ye giden DTP İl Başkanı Murat Öztürk, İl Genel Meclis üyesi DTP’li Hazal Aras ve Ağrı Belediye Meclis Üyesi DTP’li Murat Daş, tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi.

Mahkeme, Öztürk’ün, “Örgütle ilgili propaganda yapmak” suçundan tutuklanmasına karar verdi. Daş ve Aras ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

Öztürk’ün tutuklanma haberi üzerine DTP’li bir grup protesto eylemi yaptı.

Cenaze töreninde PKK gösterisi

Tunceli kırsalında çıkan çatışmada öldürülen ve DTP Suruç İlçe Başkanı Şükrü Binici’nin oğlu olan teröristin, Şanlıurfa’daki cenaze töreni PKK gösterisine dönüştü.
TUNCELİ - Teröristin cenazesi, Suruç belediyesine ait cenaze aracıyla ilçe merkezinde yaklaşık 5 saat gezdirildi.
Araca, PKK terör örgütünü simgeleyen flamalar, Abdullah Öcalan ve ölen teröristlerin fotoğrafları asıldı.

Küçük çocuklara da Abdullah Öcalan’ın posterlerinin taşıttırılması dikkat çekti. Cenazeye eşlik eden grup, terör örgütü lehine sloganlar atarak yürüdü.

Cenaze, Suruç’un Büyüksergen köyünde defnedildi. Cenaze nedeniyle ilçede geniş güvenlik önlemleri alındığı ve esnafın kepenk kapattığı görüldü.

Selim Sadak ifade verdi

DEP milletvekili Selim Sadak, Şırnak’ın İdil ilçesinde Cumhuriyet Başsavcılığı’nda ifade verdi.
İDİL - Eskişehir’de “Barışın Dili” konulu konferansta terörist Abdullah Öcalan’ı övücü sözler söylediği iddiasıyla hakkında soruşturma başlatılan Sadak’ın İdil Cumhuriyet Başsavcılığı’nda ifadesi alındı.

Sadak, ifadesinin ardından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. 17 Şubat 2007 tarihinde Eskişehir Ticaret Odası konferans salonunda DTP Eskişehir İl Teşkilatınca düzenlenen “Barışın Dili” konulu konferansta konuşan Sadak, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’dan “Sayın Öcalan”, Irak’ın kuzeyinden de “Güney Kürdistan” diye söz etmişti.

DTP heyeti Talabani ile görüştü

Genel Başkan Ahmet Türk başkanlığındaki DTP heyeti, Kuzey Irak’ta Irak Devlet Başkanı Celal Talabani ile görüştü.
BAĞDAT - Dokan kasabasında yapılan görüşmeye Demokratik Toplum Partisi (DTP) Genel Başkanı Ahmet Türk’ün yanı sıra Aysel Tuğluk, Sırrı Sakık, Kürdistan Yurtseverler Birliği Ankara Temsilcisi Behroz Galali de katıldı.

Kürdistan Yurtseverler Birliği’nin yayın organı Pukmedya internet sitesinin haberine göre, görüşmede siyasal kitlesel halk mücadelesinin önemine vurgu yapıldı.

DTP kongresine soruşturma



Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, dün yapılan Demokratik Toplum Partisi (DTP) 1. Olağanüstü Kongresine ilişkin, parti yönetimi ve divan kurulu üyeleri hakkında soruşturma başlattı.


ANKARA - Terör örgütüne yardım ve örgüt propagandası yapma suçlaması ile yürütülen soruşturma kapsamında Genel Başkan Ahmet Türk ve Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk ile diğer parti yöneticilerinin ifadelerinin alınması bekleniyor.


Kongreye ait görüntü ve haberler de emniyet birimlerinden istendi. Parti başkanı Ahmet Türk ise “Her konuşmamıza dava açılıyor, artık alıştık” yorumunda bulundu.

İstiklal Marşı’nın okunmadığı, Atatürk posterlerinin bulunmadığı kongrede, Abdullah Öcalan’a destek sloganları atılmış, Aysel Tuğluk da konuşmasında “Sayın Öcalan üzerindeki tecrit kaldırılmalıdır” ifadesini kullanmıştı.

Partinin geçen yıl yapılan kongresi hakkındaki soruşturma da sürdüğü için her iki soruşturma birleştirilebilir.

Bu arada, Eskişehir Emniyet Müdürlüğü de Abdullah Öcalan’ı övücü sözler söylediği iddiasıyla eski DEP milletvekili Selim Sadak hakkında suç duyurusunda bulundu.

Lagendijk: Kürt partileri temsil edilmeli



Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk, “Kürt partilerinin, Türk parlamentosunda temsilinin olumlu olacağını düşünüyorum” dedi.


ANKARA - Lagendijk, DTP Genel Başkanı Ahmet Türk’ü parti genel merkezinde ziyaret etti. Lagendijk, ziyaret öncesinde yaptığı açıklamada, DTP’ye herhangi bir özel mesaj veya taleple gelmediğini belirterek, “Pek çok vesileyle geçmişte de söylediğim ve AB Parlamentosu raporlarında da vurgulandığı gibi, Kürt partilerinin, Türk parlamentosunda temsilinin olumlu olacağını düşünüyorum” dedi.


Bu temsilin, Türkiye’deki seçim yasası sebebiyle çok zor olduğunu öne süren Lagendijk, “Bu konuda gösterilecek her türlü çabayı, atılacak her türlü adımı memnuniyetle karşılarız” diye konuştu.

DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, “Türkiye’nin toplumsal barışa toplumsal diyaloğa ihtiyacı olduğunu” kaydederek, “Bunun için de katılımcı, demokratik bir siyaset ortamının Türkiye’de egemen olmasını istiyoruz” dedi.

DTP’nin TBMM’de yer alma ısrarının çok iyi değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Türk, “Bu ayrımcı olmadığımızın, bölücü olmadığımızın bir ifadesidir” diye konuştu.

“1980 darbesini gerçekleştiren, demokrasiyi askıya alan Sayın Evren bile artık Türkiye’nin değişme ihtiyacı duyduğunu çok açık bir biçimde ifade etmiştir” diyen Türk, “Bugün, Sayın Evren’in söylediklerini biz ifade etseydik, eyalet sisteminden söz etseydik, farklı şeyler söyleseydik, hakkımızda dava bile açılırdı” görüşünü belirtti. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, dün yapılan DTP 1. Olağanüstü Kongresi hakkında soruşturma başlatması hususundaki görüşlerinin sorulması üzerini Türk, “Bu bilgi henüz bize gelmedi. Olabilir, her konuştuğumuzda dava açılıyor. Artık alıştık” dedi.

3 DTP’liye tutuklama

Batman Cumhuriyet Başsavcılığı’nca haklarında “terör örgütü propagandası” yapma suçlamasıyla nöbetçi mahkemeye sevk edilen 3 DTP’li yönetici tutuklandı.

BATMAN - DTP Batman İl Başkanı Ayhan Karabulut hakkında da yakalama kararı çıkarıldı. Geçen hafta düzenledikleri basın toplantısı nedeniyle DTP Batman İl Başkan Yardımcısı Mehmet Şirin Tekik, Merkez İlçe Başkanı Cemalettin Padir ve parti yöneticisi Dicle Manap ifadelerine başvurulmak üzere savcılığa çağırıldı.

İfadeleri alındıktan sonra “terör örgütü propagandası yapma” suçlamasıyla nöbetçi mahkemeye sevk edilen 3 yönetici tutuklandı.

Savcılık, ifade vermeye gelmeyen DTP Batman İl Başkanı Ayhan Karabulut hakkında da yakalama kararı çıkardı.

DTP’li yöneticiler, merkez ilçe binası’nda, “Kerkük’e yapılacak müdahaleyi Diyarbakır’a yapılmış sayarız” sözleri nedeniyle tutuklanan DTP Diyarbakır İl Başkanı Hilmi Aydoğdu’ya destek vermek amacıyla bir basın toplantısı düzenlemişti.

Açıklamanın yapıldığı yerde terörist Abdullah Öcalan’ın posterinin duvarda yer alması üzerine cumhuriyet savcılığı soruşturma başlatmıştı.

Polis tarafından merkez ilçe binasına düzenlenen baskında poster, afiş ve bazı evraklara incelenmek üzere el konulmuştu.

DTP Siirt il binasına baskın

Demokratik Toplum Partisi’nin Siirt il binasına düzenlenen baskında, aralarında İl Başkanı Abdurrahman Taşçı’nın da bulunduğu 25 kişi gözaltına alındı. Zanlılar, emniyetteki sorgularının ardından serbest bırakıldı.

SİİRT - Siirt Cumhuriyet Savcılığı’nın talimatıyla DTP il binasında arama yapan polis, bazı dokümanlara el koydu. Polis, 25 kişiyi de gözaltına aldı.

Zanlılardan 24’ü emniyetteki sorgusunun ardından serbest bırakıldı. Hakkında daha önce başka bir suçtan tutuklama kararı bulunan Muhyettin Timurlenk ise tutuklandı.

Dün de, Batman ve İstanbul’da 6 DTP’li yönetici, terör örgütü propagandası yapmak, terör örgütüne yardım ve yataklık etmekten tutuklanmıştı.

Tuğluk: Sözlerim yanlış anlaşıldı



DTP Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk, terör örgütü elebaşının sağlık durumu konusundaki iddialarla ilgili sözlerinin “tehdit gibi algılanmasını kendisini derinden üzdüğünü” belirtti.


ANKARA - Tuğluk, yaptığı yazılı açıklamada, dünkü sözleriyle “Ortaya atılan iddialara dikkat çekmek ve bunun araştırılıp sonuçlarının kamuoyuna açıklanmasını dile getirdiği” görüşüne yer verdi.


“Abdullah Öcalan’ın ismi etrafında kamuoyunun farklı duyarlılıklara sahip olduğunu biliyoruz” diyen Tuğluk, şunları kaydetti: “DTP olarak, resmi yetkililerin ve kamuoyunun duyarlılık göstermesini istedik. Her siyasetçi ve Kürt sorunuyla ilgili olan herkesin söz konusu durumla ilgili öngörüde bulunması zor değildir. Yaptığım açıklama da hem bir öngörü hem de buna dayalı olarak bir dikkat çekme isteğiydi. Sözlerimin bir tehditmiş gibi algılanması ve kamuoyuna böyle sunulması beni derinden üzmüştür.”



Tuğluk, sorunların çözümü hususunda siyaset yaptıklarını ifade ederek, “Kürt sorunu ve bunun barışçıl çözümü partimizin öncelikleri arasındadır. Abdullah Öcalan’ın da bu sorunun bir parçası olduğuna inanıyorum” dedi.


Tuğluk, terör örgütü elebaşının sağlık durumuyla ilgili olarak İtalya’nın başkenti Roma’da avukatlarınca ortaya atılan iddiaları, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında yinelemişti.

İddialar üzerine Adalet Bakanlığınca yapılan açıklamanın “kaygıları gidermekten uzak” olduğunu öne süren Tuğluk, “Bu iddiaların derhal ve hiçbir tereddüte yer bırakmayacak şekilde araştırma yapılmasını ve sonuçlarının kamuoyu ile paylaşılmasını talep etmekteyiz” demişti. Öte yandan, İnsan Hakları Derneği, Mazlum-Der ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı’ndan bugün yapılan ortak açıklamada da aynı talep yinelendi.

Ahmet Türk’e ‘Sayın Öcalan’ hapsi



Demokratik Toplum Partisi Genel Başkanı Ahmet Türk, “Sayın Öcalan” ifadesi nedeniyle yargılandığı davada 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.


DİYARBAKIR - DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, Diyarbakır’da yaptığı bir konuşmada “Sayın Öcalan” dediği için 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.


Diyarbakır 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya sanık Türk ile avukatı katılmadı. Dava dosyasını inceleyen mahkeme heyeti, sanığın suç ve suçluyu alenen övdüğünün tüm dosya kapsamı ile sabit olduğunu, sanığın eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nin suç ve suçluyu öven 215/1 maddesi uyarınca, sanığın aynı sözleri aynı konuşma içinde birden fazla tekrar etmesi ve ayrıca bir partinin genel başkanı olması sebebi ile halk üzerinde bırakacağı etki de nazara alınarak 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasını kararlaştırdı.

DTP Genel Başkanı Türk, 18 Ocak 2006 tarihinde Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu’nda DTP’li belediye başkanlarının katılımıyla düzenlenen basın toplantısında yaptığı konuşmada, “Silahların tamamen susması için yoğun çaba harcadığımız mevcut durumda, sayın Öcalan üzerinde ki tecridin ağırlaştırılmasının, toplumsal kaygıları çok daha derinleştirdiği görülmektedir” demişti.

Bu açıklamanın ardından Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, DTP Genel Başkanı Türk hakkında TCK’nın “Suç ve suçluyu alenen övme” suçunu kapsayan 215/1 maddesi uyarınca 2 yıla kadar hapis istemiyle dava açmıştı.

Edip Başer’e suç duyurusu

DTP Diyarbakır İl Başkanı Hilmi Aydoğdu’nun avukatları, müvekkilleri için ‘yaratık’ benzetmesi yapan Türkiye’nin Terörle Mücadele özel temsilcisi emekli Orgeneral Edip başer hakkında suç duyurusunda bulundu.

DİYARBAKIR - Avukatlar dilekçelerinde, Başer’in “kişisel haklara ağır hakarette” bulunduğunu, bu nedenle cezalandırılmasını istedi.

Avukatların, Başer hakkında maddi ve manevi tazminat davası açmaya hazırlandıkları da öğrenildi.

Edip Başer, ‘Kerkük’e yapılacak bir saldırıyı Diyarbakır’a yapılmış sayarız’ diyen Aydoğdu’ya, “DTP İl Başkanı olduğu söylenen yaratığın ifade ettiği şeyler, toplumda iç kargaşa çıkması amacına yönelik” sözleri ile tepki göstermişti. Aydoğdu, halen tutuklu bulunuyor.

DTP Batman İl Başkanı tutuklandı

DTP Batman İl Başkanı Ayhan Karabulut, terör örgütü propagandası yapmak suçundan tutuklandı.
DİYARBAKIR - “Kerkük’e yapılan saldırıyı Diyarbakır’a yapılmış sayarız” açıklaması nedeniyle tutuklanan DTP Diyarbakır İl Başkanı Hilmi Aydoğdu’ya destek vermek için 3 Mart’ta basın toplantısı düzenleyen Karabulut hakkında, “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla gıyabi tutuklama kararı çıkartılmıştı.
Karabulut, Diyarbakır’da gözaltına alındıktan sonra Batman’a gönderildi.

Adliyeye sevk edilen DTP Batman İl Başkanı, çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı.

Basın toplantısına katılan DTP il yönetim kurulu üyeleri Şirin Tekik, Dicle Manap ve Merkez İlçe Başkanı Cemalettin Padir de geçen hafta aynı suçtan tutuklanmıştı.

Öcalan gösterisine 31 tutuklama

Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde, terörist Abdullah Öcalan’ın sağlık durumuna dikkat çekmek amacıyla yasadışı gösteri yapan 92 kadından 31’i tutuklandı.
ŞIRNAK - İmralı Cezaevi’nde bulunan terörist Abdullah Öcalan’ın sağlık durumuna dikkat çekmek amacıyla Salı günü Cizre ilçe merkezinde bir grup kadın Öcalan lehine slogan atarak yürüdü.

Terörle mücadele ekiplerinin dün DTP ilçe binasına düzenlediği operasyonda gösteriye katılan 88 kadın gözaltına alınarak, adliyeye sevk edildi. Savcılık da zanlıları tutuklama istemiyle mahkemeye gönderdi.

Kadınların yapılan duruşmasında slogan attıkları, afiş ve döviz taşıyarak yasa dışı gösteri yaptıkları gerekçesiyle 31’i tutuklandı.

Gebze’de DTP binasına baskın

Kocaeli’nin Gebze ilçesinde bir banka şubesine molotof kokteyli atılmasıyla ilgili olarak aralarında DTP Gebze İlçe Başkanı’nın da bulunduğu 14 kişi gözaltına alındı.

KOCAELİ - Geçen Cumartesi günü Gebze’de bir banka şubesine molotof kokteyli atılmasıyla ilgili inceleme başlatan polis ekipleri, şüpheli şahısların DTP binasına girdiklerini belirledi. Polis, parti binasından çıkan 8 kişinin üzerinde yaptığı aramada 5 molotof kokteyli ele geçirdi.

Molotof kokteyllerinin parti binasında hazırlandığı şüphesi üzerine DTP ilçe binası ve şüpheli şahısların evlerinde arama yapıldı.

Aramalarda terörist Abdullah Öcalan’ı öven çok sayıda döviz, PKK üyelerinin fotoğrafları ve çok sayıda yasak yayın ele geçirildi.

Gözaltına alınan DTP Gebze İlçe Başkanı Meral Kurum’un da aralarında bulunduğu 14 kişiyle ilgili soruşturma sürüyor.

DTP Mardin İl Başkanı tutuklandı

Demokratik Toplum Partisi Mardin İl Başkanı Ferhan Türk, “suç ve suçluyu övme” suçundan tutuklandı. İzmir’de düzenlenen bir operasyonda ise DTP İl Başkanı’nın da aralarında bulunduğu 13 kişi gözaltına alındı.
İZMİR - Demokratik Toplum Partisi Mardin İl Başkanı Ferhan Türk, “suç ve suçluyu övme” suçundan tutuklandı. 10 Mart Cumartesi günü basın açıklamasında, terörist Abdullah Öcalan’a “sayın” diye hitap ettiği için gözaltına alınan Türk, tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi. Ferhan Türk, sevk edildiği adli mercilerce, “suç ve suçluyu övme” gerekçesiyle tutuklandı.

İzmir’de Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin gece düzenlediği operasyonlarda ise DTP İl Başkanı Mehmet Mihdi Arslan ile bazı ilçe başkanlarının da aralarında bulunduğu 13 kişi gözaltına alındı.

DTP İzmir İl Örgütü üyeleri, bir basın açıklamasıyla partinin Diyarbakır İl Başkanı Hilmi Aydoğdu’nun tutuklanmasına yol açan Kerkük ile ilgili açıklamalarına destek vermişti.

Roj TV’ye görüntü aktaran muhabire gözaltı

Demokratik Toplum Partisi (DTP) İzmir il başkanlığı binasında arama yapan polislerin görüntülerini çeken Dicle Haber Ajansı muhabiri, bu görüntülerin Roj TV’de yayınlanması üzerine savcının talimatıyla gözaltına alındı.
İZMİR - DTP İzmir İl Başkanı Mehmet Mihdi Arslan ve parti yöneticilerinin aralarında bulunduğu 13 kişinin gözaltına alınmasıyla ilgili soruşturmayı yürüten Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, DTP İzmir il başkanlığı binasında sabah saatlerinde arama yaptı. Bu sırada, Dicle Haber Ajansı muhabiri A.O. polislerin DTP il başkanlığı binasına giriş ve çıkışlarını kamera ile görüntüledi.