12 Kasım 2007 Pazartesi

Milletin vekiline bak


Önce terörist başının fotoğrafı önünde tutanağa imza attı, sonra eşinin en çok aranan PKK'lılar listesinde olduğu anlaşıldı. Şimdi de Fatma Kurtulan'ın dağda askeri eğitim aldığını gösteren elinde makineli tüfekli fotoğrafı ortaya çıktı.
Dünyada eşi görülmemiş bu manzaranın ardından Türkiye'de yer yerinden oynadı, herkes bunu konuştu DTP ise "Fotoğraftakinin Kurtulan olmadığını anlamak için uzman olmaya gerek yok" açıklamasında bulundu.
Şimdi kamuoyu, gündüz milletvekili, gece terörist görüntüsü veren Meclis'in bu üyesinden açıklama bekliyor....

DTP Van Milletvekili Fatma Kurtulan, ilk kez Hakkari’deki operasyonda kaybolan 8 askeri almak için Kuzey Irak’a gittiğinde kamuoyunun dikkatini çekti. Üzerine terör örgütünün elebaşı Abdullah Öcalan’ın posteri serilmiş masada, PKK’lıların hazırladığı tutanağa imza atıp, ellerini sıkınca tepkileri üstüne çekti.
Ardından, 1992 yılında evlendiği eşi Salman Kurtulan’ın hâlâ Kuzey Irak’taki PKK kamplarında olduğu ortaya çıktı. Örgütün üst düzey yöneticileri arasında yer alan Salman Kurtulan’ın Strasburg’da, Avrupa Parlamentosu’nun önünde, Abdullah Öcalan için açlık grevi yaptığı da anlaşıldı.
Fatma Kurtulan, nikahtan 4 gün sonra dağa çıktığı söylenen eşiyle ilgili iddiaları önce “özel konum” diyerek yanıtsız bıraktı, ardından “13 yıldır görmüyorum” açıklamasını yaptı.


Akşam Gazetesi'nden Recep CANPOLAT'ın haberine göre DTP’nin tartışmalı milletvekili Fatma Kurtulan’ın kendisinin de PKK Kadın Gerilla Birlikleri’nin (YAJK) askeri kanadında yer aldığı ortaya çıktı.
Kurtulan’ın YAJK askeri kanadında yaklaşık bir sene görev yaptığı, şehir ve kırsal gerilla eğitiminde aktif rol aldığı öğrenildi. DTP’li milletvekilinin YAJK’ta kalmak istediği ancak terör örgütünün sözde hiyeraşik yapısı gereği, HPG Silahlı Birlikleri Komutanı olan eşi Salman Kurtulan’la aynı kolda görev alamayacağından Türkiye’ye gönderildiği belirtildi.

KADIN İTİRAFÇI HER ŞEYİ ANLATTI

ArdIndan PKK’nın şehir organizasyonunda görev alan Kurtulan’ın, 2003 yılında da, DTP Şırnak Milletvekili Sevahir Bayındır ile birlikte Şehit Harun Kampı’nda siyasi ve askeri eğitim aldığı ortaya çıktı. Türk Silahlı Kuvvetleri’ne teslim olan “Doktor” kod adlı PKK itirafçısının verdiği bilgilere göre, Kurtulan ile Bayındır, kampta 3 ay kaldı.

Örgütte üst düzey görev alan kadın itirafçı; milletvekillerine kendisinin siyasi eğitim verdiğini söyledi. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olduktan sonra 2 yıl bir devlet hastanesinde doktorluk yapan, ardından da örgüte katılan itirafçı, şehir örgütlenme eğitimi alan Fatma Kurtulan’ın bu tarihten itibaren, PKK’nın sözde Özgür Kadın Birlikleri (YJA STAR) bölge sorumlusu olduğunu iddia etti. PKK içinde kurulan kadın terör örgütleri, Abdullah Öcalan’ın İmralı’dan verdiği talimatla, 2005 yılında birleştirilmişti.

DTP'DEN YALANLAMA

DTP, Van Milletvekili Fatma Kurtulan'ın PKK kampında "siyasi eğitim" aldığı şeklindeki haberleri yalanladı. Kurtulan’ın 9.5 yıl önce PKK kampında çekildiği iddia edilen fotoğraflarının da Kurtulan’a ait olmadığı ileri sürüldü.

DTP Genel Merkezi'nden yapılan yazılı açıklamada, Kurtulan’ın PKK kampında eğitim gördüğü şeklindeki haberler, “tamamen düzmece bilgilere ve materyallere dayanan ve her haliyle maksatlı olarak hazırlandığı belli olan, içerdiği tüm bilgiler ile yüz karası bir iftira” şeklinde değerlendirildi. Basında yer alan ve Kurtulan’ın 9.5 yıl önce PKK kampında çekildiği öne sürülen fotoğrafların da Kurtulan’a ait olmadığı vurgulanarak, şu ifadelere yer verildi:

“Haberde kullanılan fotoğrafın Sayın Kurtulan’a ait olmadığını anlamak için uzman olmaya gerek yoktur. Bu haberi hazırlayan 'gazeteci' sıfatını taşıyan şahsı ve bu haberi yayınlayan medya organlarını kınıyoruz. Bu tür yalan haberler, can güvenliğini dahi ortadan kaldıracak kadar ağır sonuçlar doğurabilir. Geçmişte de bunun örnekleri yaşanmıştır.”

Son bir haftadır milletvekillerine ve parti yöneticilerine yönelik “iftira ve baskı” kampanyası yürütüldüğü savunulan açıklamada şunlar kaydedildi:

“Bu kampanyaların belli odaklar tarafından yürütüldüğü çok açıktır. Bu ülke, bu ve benzeri yalan habercilik örneklerini daha önce de yaşamıştır. Öncelikle bu haberi yayınlayan Akşam gazetesi olmak üzere, yine bu düzmece habere yer vererek, bu yalana ortak olan diğer medya organlarını sorumlu davranmaya ve ülkemizi bir kaosa sürüklemek isteyenlere alet olmamaya davet ediyoruz. Bugün Türkiye’de genelde tüm demokrasi güçlerine, özelde ise partimize yönelik kapsamlı bir saldırı başlatılmıştır. Akşam Gazetesi’nin yayınladığı bu düzmece haber, bunun sadece bir parçasıdır. Toplumsal bir barış ortamını, demokratik bir Türkiye’yi yaratacak çabaları hazmedemeyen çevreler, özellikle bu türden ‘psikolojik savaş’ yöntemleriyle demokrasi güçlerini susturmaya, politika yapamaz hale getirmeye çalışmaktadırlar. Bu gidişe dur denilmezse, bugün partimizi hedef tahtasına koyanlar, yarın farklı ses çıkaran tüm demokrat çevrelere yönelecektir.”

"MECLİS'TEN ÇIKARILMAMIZ İÇİN DÜĞMEYE BASILDI"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın, açıklamalarıyla DTP’yi "hedef gösterdiği" yinelenen açıklamada, “Ardından bu tür yalan haberlerin çıkması manidardır. Tüm bu olaylar ve ortaya çıkan tablo bütünlüklü okunduğunda, Meclis'ten çıkarılmamız ve partimizin tasfiye edilmesi amacıyla bir yerlerden düğmeye basıldığı anlaşılmaktadır” denildi.

Medya kuruluşları üzerinden DTP üzerinde “psikolojik savaş” sürdürüldüğünün savunulduğu açıklamada şu görüşlere yer verildi:

“Böylesi kirli oyunlara alet olan basın-yayın organlarını kınıyoruz ve onlara bir hususu hatırlatmak istiyoruz: Tüm bu olanlar, tarihe kayıtlıdır ve geçmiş örneklerinde de görüldüğü gibi tarih eninde sonunda haklı ile haksızı ortaya çıkaracaktır. Mesleki olarak tarafsız olmakla yükümlü olan tüm medya kuruluşlarını bu tarihsel sorumluluğu üstlenmeye davet ediyoruz. Toplumsal barışın, huzur, güvenlik ve kardeşlik ortamının tesis edilmesine en çok ihtiyaç duyduğumuz böylesi bir zaman diliminde, bu ve benzeri 'andıçlı gazetecilik' örnekleri, TBMM’nin saygınlığına ve toplumun demokratik seçim iradesine gölge düşürmektedir. Bu yüzden, tüm ilerici, demokrat kesimleri vicdan sahibi olmaya ve ülkenin geleceği ile oynamak isteyen güçlere karşı durmaya davet ediyoruz. Bu ve benzeri psikolojik savaş taktikleri, bizim kararlığımızda ve mücadele azmimizde en küçük bir değişikliğe yol açamayacaktır. Böylesi kirli oyunlarla demokratik bir Türkiye’nin yaratılması çabalarına sekte vurabileceklerini düşünenler yanılmaktadırlar. Şafaktan önceki saatin, karanlığın da en baskın olduğu saat olduğunu biliyoruz.”

Hiç yorum yok: