9 Mart 2009 Pazartesi

Apo ne biliyor



ACABA?.. Bunca dökülen kan, verilen can, müthiş gerilim, belirsiz bir gelecek!..Türkiye nereye, hangi yola götürülüyor ve bir sonuca ikna edilmişse, bu tablo nedir?..Gördüğümüz yok da, sezdiğimiz şu...Sanki, arşını endazesi biçilmiş te bu çarşafa sarılıp sarmalanmaya milleti ikna etmek kalmıştır!..Toplumun efendileri, muhtemel bir “Köle isyanını” önlemek için eldeki mütareke matbuatının yardımı ile, ateşi düşürüp “Sıtmaya” ikna seferberliği yürütmektedir...Ben lafı fazla uzatmadan, bugün sürüklenilen vaziyetin sinyalinin ve hatta ayrıntısının anlatılıdığını izninizle sizlere söylemek istiyorum..Ve çok şaşıracaksınız!..Bu meselede, ilginç açıklamaları yapan Abdullah Öcalan'dır!.. İmralı'da, bu yılın başında söyledikleri çok ilginçtir...Bakın o zaman ne demişti...“Türkiye üzerinde, aslında Sevr demek istemiyorum, yanlış anlaşılabilir ama Sevr benzeri bir plan var.”Hadi buyurun bakalım!..Biz o zaman, bu konuşmayı şöyle yorumlamışız..“Son demeçleri ile Apo, bizim de söylediğimiz, yandaşlarının da içinde olduğu, içerideki ihanet lobilerinin AB beslemelerinin v.s hep yalanladığı entrikaları, Türkiye aleyhine gelişmeleri bir tanık gibi doğruluyor...”Apo'ya düzenli biçimde, hem AB kulislerinden, hem ABD'den, hem de Kuzey Irak başta olmak üzere, bölgeden bilgiler geliyor...Apo “karargâhından” şöyle diyordu... “Türkiye"ye teslim edilmem karşılığında Kıbrıs, Ege ve diğer bazı finansal konularda taviz peşindeler. Teslim edilmem karşılığında verilen sözlerin yerine getirilmemesi nedeniyle yaşanan bir gerginliktir.”Apo, Batı"nın PKK'nın içindekileri Barzanileştirmeyi planladığını fark etmesinden ve kendisinin “İmralı sakini” olarak hep tutulacağı endişesinden huzursuzdur... Oysa belli ki, o bir süre sonra “Çıkıp” Ankara"ya oynamayı hesaplamaktadır!..Şu sözleri söylüyor: “Bence bu konuda Türkiye ile AB arasında bir anlaşma var. PKK"nin tasfiyesi, Öcalan'ın da bu AİHM kararı ile zamana yayılarak oyalanması ve benim burada İmralı"da tutulmam konusunda anlaşılmış görünüyor...”Altını çiziyor...Şöyle diyor: “Bu plana göre bir yandan Kıbrıs sorununda Denktaş vb. ulusalcı-milliyetçiler devre dışı bırakılacak; öte yandan biz de, Kürt milliyetçisi bir hareket olarak değerlendirilerek devre dışı bırakılıyoruz. Kendilerine göre her iki taraftaki milliyetçi kesimler devre dışı bırakılıp, TÜSİAD gibi kurumların destek verdiği çözümler ön plana çıkarılıyor.” İstihbaratları doğru...Örneğin Türk topraklarının haraç mezat satılması konusu...“Şu an Türkiye"nin yarısına yakınının satıldığı söyleniyor. İngilizlerle ticari ilişkiler kuran Türkiye"deki bazı kesimler, Türkiye"nin kıyılarında bulunan emlaklerin çoğunu İngiltere'ye satmıştır. Yine GAP projesi ile birlikte İsrail, Atatürk Barajı bölgesindeki toprakların yarısından fazlasını satın almıştır ama bunlar kamuoyunca bilinmemektedir. Çünkü, görünürde Türk şirketleri almış gösteriliyor ancak bunların arkasında İngiltere ve İsrail bulunmaktadır. Bu konuda Ecevit"in de bazı bilgileri vardı, bunu detaylı açıklamaya ömrü yetmedi. Rahşan Ecevit de bu konuda bir şeyler söylemeye çalışıyor ama tam ifade edemiyor” diyor...Kesmeden Apo"dan devam edelim... “Şu an için Türkiye üzerindeki emperyalist planda Kıbrıs ile ilgili hesaplar var, Ermeni katliamı ile ilgili hesaplar var, Güney Kürdistan'daki gelişmeler var. ABD"nin de burada rolü vardır.” Barzani-Talabani için sözleri de şöyle: “Kurulmak istenen oluşum, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri"ne benzer aileler, hanedanlar tarafından yönetilen, dış güçlere bağlı bir oluşumdur. Bu tür devletleşmeler anti-demokratiktir. Plana göre, sınırdaki bazı bölgeler de bu oluşuma katılacak. Resmen sınırlar değişmese bile, fiilen böyle bir durum yaratılacak. Halihazırda da oluşumu yöneten ailelerin, bu bölgelerdeki halk ile ilişkileri vardır. Bunların birbirleriyle aşiretsel bağları da vardır. Türkiye'de de bazı kesimler buna destek veriyor. Türkiye'deki kamuoyu, hatta devletin bazı kesimlerinin de bilmediği şeyler var.”Tekrar soralım:Acaba bu oyunun neresindeyiz ve sonu ne olacak?!

Hiç yorum yok: