9 Mart 2009 Pazartesi

Vali Şarman'ın başına gelenler



SALİH Şarman, terörün en azgın döneminde Batman valiliği yaptı. Vali Şarman, görevi sırasında eşkıya çetesinin canına okudu, çakal sürüsü ile nasıl mücadele edileceğini cümle aleme gösterdi.Bütün bunları da, kendi inisiyatifini kullanarak ve yetki alanında yaşayan vatandaşların desteğini alarak yaptı.Vali Şarman, vatandaşları çeteye karşı dikilmeye cesaretlendirdi ve vatan savunmasına sahiplendirdi.Sonuçta ne olduğunu hatırlatayım...Vali Şarman'ı, dönemin siyasileri,iktidarı ele geçirebilme oyunları çerçevesinde hapse attırdılar!.. Çünkü onlara göre "AB'ye giden yol Diyarbakır'dan geçiyordu" ve bu çerçeve gereği dönemin yurtsever görevlilerinin üzerinden silindir gibi geçmek, vatan savunması için gösterdikleri direnci kırmak gerekiyordu!..Bunu yaptılar, Vali Şarman'a saldırdılar... En bayağı saldırılarla, zimmetle bile suçlayarak "içeri" gönderdiler!..İşte, bu günün sonuçları, o günün "İktidara sahip olanların..." hesapları ile ortaya çıkan meselelerdir...Sayın Vali Salih Şarman, elbette yasalar önünde aklandı ve başı dik olarak, ama içi hüzünlerle dolu olarak ayaktadır...Bakınız, bugün gelinen noktayı şöyle özetliyor... "1999 yılından beri, 'artık terör bitti' gafleti sonucu terörün ve terörle mücadelenin ülke gündeminden çıkarılması ile oluşan boşluğu da çok iyi değerlendiren terör örgütü ile onun iç ve dış destekçilerinin çabaları ile bölgede, terör örgütü ve onun eylemleri üzerinde lehte bir kamuoyu yaratıldığı bir gerçektir..."İşte tam isabet...Anlayalım işte, yaşadıklarımızın günahlarını taşıyanları...OHAL'İN YERİNE NE KONDU?

Vali Şarman'ı dinleyelim..."Uzun süren bir inziva döneminden sonra terör, tekrar ülkemiz gündemine oturmuş durumda. Kendisini üzerimize süren global güçlerin uzun vadeli hesaplarının sonucu oluşan şartlar gereği, geçici bir bekleme ve yeniden yapılanma ve hazırlık dönemine giren terör örgütünün, bu dönemi çok iyi değerlendirdiği, eylemlerine yeniden başladığı ilk günlerde ortaya çıkmıştı. Bu dönemde geliştirdiği yeni taktiklerle ve edindiği teknik imkânlarla artık doğrudan askerlerimizi ve güvenlik kuvvetlerimizi hedef alan eylemlerle varlığını hatırlatıyor, bu birimlerimize hatırı sayılır zayiat verdiriyordu. Geçmişte, terörle mücadelede olumlu sonuçlar alınmasına yol açan OHAL kaldırılmış ve yerine, güvenlik kuvvetlerimizin bu mücadeleyi sürdürmelerini sağlayacak ciddi hiçbir hukuki düzenlemenin yapılmamıştır..." Şimdi, şu önemli tespiti iyice okuyalım..."Ülkeyi yöneten siyasi kadroların, güvenlik kuvvetlerimize destek ve moral verecek tavır ve davranışlar yerine, terör örgütü ve yandaşlarının beklenti ve söylemleri istikametinde tutumlar sergilemeleri şüphesiz, örgütün ve yandaşlarının cüretini artıran, güvenlik kuvvetlerimizin moral ve mücadele azmini kıran gelişmeler olmuştur..."Var mı, bu tesbite katılmayan!?.
Ve O'nun gözüyle yapılması gereken..."Terör örgütünün sahip olduğu ve bugün artık bu destek sahiplerinin bile saklamaya gerek görmedikleri dış desteklerin yoğun olarak tartışılmalı. Özellikle teröre karşı yurtiçinde verilen silahlı mücadelede bu güne kadar uygulanan metotların gözden geçirilerek, daha kısa sürede kalıcı sonuçlar alabilecek metotlara yönelinmeli... Yurt içinde terörle silahlı mücadele, konvansiyonel savaş şartlarına göre yapılanmış, eğitilmiş, hacimli birliklerle değil, bu amaçla yetiştirilmiş, çok iyi teçhiz edilmiş, küçük ama hareket kabiliyeti ve vurucu gücü yüksek birliklerle yürütülmelidir..."Sayın Salih Şarman, anılarını "Rutin" adını verdiği kitabında topladı... Bu kitabı mutlaka okumak gerekiyor...

Hiç yorum yok: